Eylül/bazzamanın sesi patlarken kulağında sarı saçları savruluyor eylülün poyrazın serin kollarında ağız dil vermezken gece kehribar harfleri diziyorum yollarına y/atıştırırken yağmuru dinliyorum fısıltılar takılıyor gecenin esmer gerdanına kabuk bağlıyor suretinin gölgesi ay yalnız umarsız düşüyor bulutların ardına harap sokaklarım mutsuz ve umutsuz yarınlarım ayrılığın kuytusunda kuruyor sarışın ağacım -mevsim yalancı güzün koynunda karakış rüzgarın nefesinde tufan- savaklanıyor maviliklerden düşler batarken gemim kuzey denizinde çığlık çığlığa gözlerim sana yüzüyor manifestosunu elime verirken hüzünler yalnızlığın iskelesinden geçiyorum acılar süzülürken kirpiklerimden tuz yağmurları karışıyor sulara tutuşurken deniz gözyaşımın alevinden çürümüş bir yürek vuruyor ıssız kıyılara... AA |