29
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1680
Okunma

zamanın sesi patlarken kulağında
sarı saçları savruluyor eylülün
poyrazın serin kollarında
ağız dil vermezken gece
kehribar harfleri diziyorum yollarına
y/atıştırırken yağmuru dinliyorum
fısıltılar takılıyor gecenin esmer gerdanına
kabuk bağlıyor suretinin gölgesi
ay yalnız
umarsız
düşüyor bulutların ardına
harap sokaklarım
mutsuz ve umutsuz yarınlarım
ayrılığın kuytusunda
kuruyor sarışın ağacım
-mevsim yalancı
güzün koynunda karakış
rüzgarın nefesinde tufan-
savaklanıyor maviliklerden düşler
batarken gemim kuzey denizinde
çığlık çığlığa gözlerim sana yüzüyor
manifestosunu elime verirken hüzünler
yalnızlığın iskelesinden geçiyorum
acılar süzülürken kirpiklerimden
tuz yağmurları karışıyor sulara
tutuşurken deniz gözyaşımın alevinden
çürümüş bir yürek vuruyor ıssız kıyılara...
AA