GERÇEKLE YÜZLEŞMEK EN DOĞRUSU
“Olabilir mi, olamaz mı” diye düşünürsün
Hızla geçip giden her zaman sürecinde; Düşünür her yana koşup durursun da Gerçekleri kapatmağa bir kılıf bulamazsın Bütün gerçekler şahin olup uçuşurlar Çevrende ki iki yüzlü pervaneler değil onlar Seni, senden uzaklaştırır uzaklara atarlar Bitirirler seni, çaresiz kalırsın En sonunda oldu - bittilere teslim olursun. Bulutlar üstüne gölge olsun istersin; Bazen de “Güneş hiç doğmasa” dersin Ortalığın aydınlanmasından ürkersin Çünkü gerçeklerin aydınlıkta göründüğünü bilirsin. Cürüm suçlarla, suçlarda cürümlerle kardeştir, Ey gerçeklerden korkan, onları saklayan adam!.... Bunun için güneşin doğmasını istemezsin Sisli havaları sever, loş karanlıklarda iş görürüsün. Bir de anlasaydın gerçeğin bir tane olduğunu; Sisli havaları loş karanlıkları kovduğunu, Saklanmak gibi kötü bir huyunun da olmadığını, İtliği, uğursuzluğu, ille de yolsuzluğu kovaladığını An be an devingen kabına sığmaz olduğunu, En kötü huyunun da, hiç umulmadık zamanlarda Ortaya çıkıp, saklısı - gizlisi olanlara nokta koyduğunu Bilseydin! Anlasaydın! İpini koparmış deli danalar gibi Senden yana olmayanlara ölüm fermanları okumazdın. Canavara dönüşür gerçeklerin kovaladığı insan Fincancı dükkanına giren bir fil misali; Önüne çıkan her şeyi yıkar, kırar-döker Yine de hızını alamaz, gerçeğin kovaladığı adam. Ağlamak istercesine onarılmaz yıkıntıların başına çöker, Daha belirgin, daha da devingen olur gerçekler “ Yüzleş! Yüzleş de kurtul be adam” çağrışımları “Faydasızdır! boşuna uğraşıp sıralama yalanları” der. KEMAL POLAT 12. 05.2014 |
Şairlerin duyguları gönülden akmakta…
Beğendim…
....................................... Saygı ve Selamlar...