10
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1238
Okunma
Hangi ağaç, hangi çiçek gülümsemez
Hangi çiçek insan için yaratıldığını bilmez
Onlar ki…
Açılıp saçılmak, kokular yaymak için
Gülen yüz, güzel bakan göz ister.
Hep unuturuz bitkilerin de canlı olduğunu
Bu nedenle insan zulmüne uğradıklarını.
Küsüp kaybolmakla, ya da besin vermemekle
Bize hatırlatırlar çok kırgın olduklarını.
Hangi ağaç, hangi çiçek
Misafir kuş istemez?
Ağaçlara kuş konmakla
Dal ve yaprak eskimez
Tutkuludur her esintiye
İpildeyen yeşil yaprak;
En sonunda tamamlar ömrünü,
Düşer toprağına, dalından sararıp koparak.
Yürünen her yolun sonunda
Nefes kesen zorlu yokuşlarla
Sınanır ansızın insan.
Bu nedenle günlere bırakıp kendini,
Gülüstanlık sanma her yanı
Düzenler bozulunca vakitsiz doğan
Ay ve güneş elbette şaşırtır insanı.
Unutma nazlıdır her gülün goncası
Hep seher zamanıdır toplanması,
Örselenip hırpalanmadan koklanmalılar
Sonra çabuk küser, çabuk kırılırlar.
Ona da, bize de hüzün veren anısı
Solup dökülünce başlar sancısı.
Keşke bizlerde,
Uçmasını bilen kuşlar olsaydık.
Onlar gibi bulduklarımızla yetinsek,
Zamanı deler, gece gündüz demez,
Ayılırdık bu sinsi atalet uykularımızdan.
Karanlık gece yarılarında da uçardık.
Kemal Polat 30.05.2017
5.0
100% (18)