1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1538
Okunma
zamanı durduran tüm yüzlerin hüznünde
akrebin zehri saklıydı
ki, gözleri hep yaşlıydı bekleyenlerin
ben bunun şiirini yazabilseydim eğer
’yaşamaya devam edin’ koyardım adını
gelmiyor beklenen
gelmeyecek
biz
yalnızlığa olan esaretimizden
kalabalığın şiirini yazmaya cesaret edemedik hiç
oysa şiir, başlı başına bir kalabalıktı
ve ölesiye yalnızdık bir şiir boyunca
renginde ceset kokusu taşıyan kelimelerimiz vardı
satırlarımızı keskin satırlar acıtmıştı uzaklarda
ücra bir mürekkepti kalemimizde biriken telaşın adı
adım adım kelâmlarımızı sınadı kapı kollarındaki resimler
biz gözlerimizi ne zaman uzaklara düşürsek
bir yerde, birisinin nefes alıp verişini duyduk
’o şimdi nasıldır, iyi midir?’ diye tükettik kendimizi
ne ayrılıklar yaşadık böyle, ölüm gibi
amaçsız paragraflar döktük her gece güncelerimize
yastığımızda gözyaşımızı
zarflarda, anısı olan güllerimizi kuruttuk
ve unutulduk
masum bir ay seçip kendimize, ömrümüzün suçlusu ilan ettik onu
durup durup takvimlerde onu aradık, bulamadık
bir gün o ay yeniden geldiğinde rakamlarındaki kahraman ölüydü
masumluğu suskun, nefesi eskiydi
ve ihmal ettiğimiz bir yansımaydı artık aynada ki suretlerimiz
biz, biz değildik birini özlerken
ve biz, ne kadar da bizdik ağlarken
ben
kalbimin satırlarından mavi renkli bir şiir geçti
ve ben o şiiri senin gözlerine adadım
sakin, karanlığından arınarak gelen bir şiirle
güneşin yolunu gözledim
seni özledim...
sen
mavi renkli bir şiir yaz bana bu gece, ama gönderme
çünkü bir kere okursam, hep beklerim...