YA OLURSA AŞK...Sensizliğe takılıp tenhalaşan yürek Zamanın kendini beğenmiş o vakur tik tak’larını Ölümü hiçe sayıp linç etmeye ant içecek ! Ve öyle bir an gelecek, Ben kurbanlığı o zamanı, en derinden haset sahibi edecek?… Talihin gözlerinden bin perişanlıkla kaçırdığım aşkımı Talih elbet bir gün beni farklı bir kişiymişim gibi işaretleyecek Olasıdır ki her şeyi burnumdan yine de fitil fitil getirecek! Hala sürüp giden bir de senin şu vefasızlığın Kötü talihim beynime değin nüfuz ederek, Senden yardım ve yataklık isteyecek Ve yüreğimde ki bu sonsuz sevginin, Hem de kendi ellerinle kanına girmeni sana tembihleyecek ?… İlk kötürüm yalnızlık adımlarım siftahlayacağım yeni yarınlar da Böylesi intiharsı bir hasar, Hiç onmayacak yaraların kapılarını aralayacaktır bana Vefasız kiracısı firar eden kalbim ise, Yağlı bir sicim gibi geçirecektir ıssız bir benliği boğazıma Asılı kalacak yetim umutlarım aşkın o dar ağacın da !... Beni bana kıydırırsın belki de sen talihten önce Her türlü ölümleri yar ettirirsin gönlüme uzaklara gittiğin de Çok da iyi bilirsin seni asla bir düşman gibi görmeyeceğimi de Çünkü düşmanlık hiç yakışmazdı ki seven bir ruha İthamım, kendi kendime konuşmamın sana esir düşen zaafında Yani canımı sana ucuza kapattıran kadife kişilikli gururum da… Sanma ki acı yağmurlar dinerse içim rahatlayacak Aksine moraran bulutlarımdan yüreğime yağmur bile değil Adeta iri iri bir halde pıhtılaşan irinler fışkıracak ! Can çekirdeğim bıçaktan keskin ayrılıktan nasibini istemese de alacak Direndikçe aşk için iradem orta da ne can, ne de yar kalacak Üşüyen kan ateşimi ölümün iştahı onu arşa değin fırlatacak !... Yüreğimi tüm eşkiya hatıralarım basacak Yaşarken ne ölümlerim birikmişse, ben sahiplerinin ruhu kıyıma uğrayacak ! Hatıralar bir seri katilden daha da can sevici olacak Gözleri dönmüş ayrılık, Yaralı gönlüme bir sanki leş görmüşçesine saldıracak !… Tuttuğumuz dilekleri bir bir hatırla Asıyorduk onları hani yıldızların ışık seli kuyruklarına Meğer en güzel arzularımı ikimizin hatırına, Kaçırırlarmış o yıldızlar olumsuzlukların etkisinden çok uzaklara İçimde ki sana ait dilekler günü geldiğinde gerçekleşsin diye Kaçırırlarmış hepsini de sana paralel bir dünyaya… Şimdi ise bir siyah ormanlık da dileksizim tek başına Dom dom kurşunu yiyorum düşsel kader avcılarının silahlarıyla İnanamayacaksın belki sen buna, Kurşun işlemiyor artık kader kafama sıkınca !? Bağışık olmuşum hani galiba ? Kaderden gelecek her türlü saldırıya… Sen beni vurmuştun ilk sen, gözlerinin o mavi ışıklı okuyla ! Sen vurmuştun aslına bakılırsa Çok şeyler var senden öğreneceği, Kaderimin daha; Kıldan ince bir ayrılık bıçağının insafsız infazıyla Yalnızlığı ilk sen sapladın yüreğime sakın bunu unutma ? Hem de cinayet biçimin hunharca ! Kötü kaderim dahi yapmamıştı bu kadarını bana ?… Can dayanıyor yine de Şimdi yürek gözlerim bir umut için hep tetikte Bekleyeceğim, son nefesim gelmedikçe Düşünmeyeceğim asla ! Hiç, olmayacak bu aşk diye Ya olursa diyeceğim hep, Ya olursa aşk bir de, Hatıraların yüzü hürmetine… İ.Hakkı Gürcanok …Mersin… |
neden insan bazen çok şey yazmak isterken şiirleri okuduğunda tıkanır kalır
bulamaz bir hece bulamaz bir kelime
ve derki
Bu kaleme selam vereyim tıkanmış sözcükler arasında