BİRİLERİ İÇİN MERDİVEN
Sadece on iki saat için gidiyorum
Yine de belli olmaz, helal et hakkını Bir meslek değil yapılası Ama neylersin ki ekmek parası Çocuklarımı önce Allaha Sonra sana emanet ediyorum Benden de esirgeme dualarını… Soğuk dört duvarın içinde Biri diğerini dövecek, Öteki sana küfredecek, Biri çıkıp cam kıracak Ve belki de Bu kez hedef benim suratım olacak. Bunlar olmasın diye Elimden geleni yapacağım Baba şefkatiyle kollarımı açacağım Belki de o an darbeyi bağrımdan alacağım Belki bir uyuşturucu kaçakçısı Belki bir katil Belki on yaşında bir çocuğun kanına girmiş Tecavüzcü bir serseri Belki bir hırsız Hatice gelinin bileziklerini çalan Ve korkudan düşük yapmasına sebep olan Suçu her neyse işte Çocuklarımı sana emanet edip, Hayatımı onların avucuna bırakacağım… Ölmeden, yara almadan Mesaimi bitirebilirsem eğer Bu kez de topluma hesap vereceğim Birileri, bir yerlere gelmek için Merdiven yaparken benim gururumu İnsafsızca, suçlarken “rüşvetçi” diye “İşkenceci bunlar” derken o birileri gazete manşetlerinde; Ben yetmiş kuruşluk ekmeği, Çocuklarımızın kitaplarını Son ödeme günü gelmiş kredi kartlarını Ödenmemiş banka borçlarını hesaplayacağım Ve biliyorum; yine altından kalkamayacağım… Yapacak bir şey yok hayat arkadaşım Ben İnfaz ve Koruma Memuruyum Gardiyanım yani… Kimse okumaz benim hikâyemi Kimse yazmaz Çünkü pirim yapmaz… İnsan hakları da bana çalışmaz Tabi ya; o birileri erecek ya arşa Merdiveni kim düşünür? Ayşe teyzenin üç aylık maaşına göz diken, Hatice gelinin düşük yapmasına sebep olan İlkokul çağındaki çocukları, gençleri Uyuşturucu batağına sokan Yirmi yaşında delikanlıya kurşun sıkan Anaların ciğerini dağlayan Sokakta oynayan çocuğa tecavüz eden İşte bunlar masum, ben suçlu olacağım… Böyle yazılmış senaryo Bu oyun böyle oynanacak ki Pirim yapsın hikâye Ve o birileri muradına ersin diye… |