hissedemiyorum artık seni
ben mi ölüyorum
zaman mı eskitiyor özlemi dağlandı mı yoksa sevdanım şah damarı kanamıyor artık kesildiği yerden içimde hep sonbahar rüzgarı kıştan çaldığı zemheri ayazla ama ilginç üşütmüyor artık o da neler oluyor bana böyle nedir bu vurdum duymaz hallerim sanki sevinçle keder el ele tutuşmuş ve onlar tarafından da terk edilmişim biri doğmuş ya da ölmüş ne farkeder bahar gelmiş güz bitmiş söylemeseler haberim yok bunlar neyse de senden sonra ki aşkım laleler açmış yine arsızca ve ben onlara bile duvara bakar gibi duyarsızım daha kötüsü olamaz sanıyordum yanılmışım insan özler mi adını unuttuğu günleri bin parçaya bölünmüş darmadağın olmuş benliğini özler mi dilenci gibi köşe başlarında hiç kimseden utanmadan çocuk gibi oturup ağlamayı şarkılardan nefret etmeyi karanlığa saklanmayı hatta sevmeyi kuytu izbe köşeleri köprü altı serseri sohbetlerde avunmayı ben özledim anlıyorum artık yoksun içimde miladı dolmuş acının ve kaybolan ben süklüm püklüm geri döndü yokluğunda sensiz ne kadar da yabancı ve ne kadar sıkıcı hiç bir şey acıtmıyor canımı ne kötü yaşamıyor gibiyim insan özler mi ölümü Bu güzel sürpriz için sayın seçki kuruluna ve şiirimi ziyaret eden değerli okur dostlara çok teşekkür ederim. |
İstemese de özler sevdiğini...