İNSAN DEDİĞİM
Öyle garip dünya ki; çelişkiler yumağı
Hangi şu’ur ile ben eritirim bu dağı Adım attığım her yer bir cehennem çukuru İnsan dediğim insan, beyni örümcek ağı. Bütün ilahi sevgi, menfaate satılmış Ar, edep ve haysiyet, sokaklara atılmış Şu iki günlük dünya kimlere yetmedi ki İçine türlü, türlü rezillikler katılmış. Boynum ki ; kıldan ince isyana ser vermedim Gönlüme kötü kokan gayeleri sermedim Bir hakikât var ölüm, yaşamaksa bir yalan Cenneti, cehenneme peşkeş çekip yermedim. Akıl ve ruh ikisi, neden ayrı çalışır Günden güne nefrete kılıf bulup alışır, Kim iyi ve kim kötü karışmış hep iç içe Bu kafa bu vücutla, söyle nasıl barışır. Bu ne garip, acaip bir oluşum, sırrı yük Tarifi sureti yok her düşüncesi büyük Ne zaman dalıp gitsem, içine bu girdabın Dağılır aklım ve ben kalırım boynu bükük. Onca soruya cevap, alamadan yaşamak Bu hikmetin sırrıysa, kendimizi taşımak Bağışla beni Tanrım, eksilmeden çoğalan Dertlerle kolay mıdır bu sancıyı aşırmak. İyi bir güne muhtaç kötü günlerle geçim Bu yüzden yanar bağrım, dışımda kalır içim Tatlı bir an merakım Ademliğimden gelir Anladım istikamet, hep iki yönlü seçim. Bu kainat ki asıl kendi ile çatışır Hava, su ve toprak benim için atışır Öyle derin bir güç ki, sonrası bilinmeyen Fikir ki bu mana da ancak öyle yatışır. Zor’a kapı çalıyor, meyil olmuş bir kere Aklım almıyor neden, uzağımda yer küre Halbuki her zaman, benim içinde kalan Bu kafayla gidiyorum, o kovulduğum yere. Madem ki yanımdasın, o şah damarım dasın Kötüleri ayıkla, kanımızda kalmasın, Onların nefretine, karışırsa ruhumuz Cennet durur iken, başka kapı çalmasın. |
Hava, su ve toprak benim için atışır
Öyle derin bir güç ki, sonrası bilinmeyen
Fikir ki bu mana da ancak öyle yatışır...................tebrikler üstadim muhtesem.