ayı tutulmasından tanıdım güneşi gülüşünden gözlerim gece rengi hangi poyraz kurutur dudaklarımı hangi meltem nemlendirir gözlerimi silkelesem göğü mendilime düşer mi gülüşün tanıdım seni çocuk yüzündeki acıdan eyvah sobelendin
dağları saçlarından tanıdım denizi dudaklarından uçurtmam buluta çarptı düşüyorum artık dağ başlarında yanar yüreğim isimsiz bir vadide konaklarım içime bir kere değdi sızın tanıdım seni çocuk sobelendin gözlerinde biriken hüzünden
dereler türküsünü söylemiyorsa yağmurun sesi yoksa üşürüm duyulmaz mı sanıyorsun çığlıklarım rüzgarlardan geçtim demir kapılardan Eğrigöl’de boğuluyorum tanıdım seni çocuk sobelendin yüreğimdeki ağrılardan
yetmez mi artık umudun ateşinde ısındığım tıp diyorum tıp.! dinle sesimi taş duvarlar öyle kalsın türkülerim sende ardıç koksu Toroslar’da kalsın kavgam sende bergamot koksun yüreğin sevda sende unutma çocuk bir doğru geçer iki noktadan sobelendin..!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sobelendin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sobelendin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hüzün “ yoğun acı, ama mütebessim; akıl, ama duygu komşusu; isyan, ama edebli; bir sonbahar ikindisi ama, uzun; bir güneşli kış sabahı ama, sıcak; uçurumdan aşağı, ama göğe tırmanıyormuşçasına.”
Her şey için teşekkürler kardeşim. “akdenizin hüzünlü bakan gözü” için de ayrıca teşekkürler.
iki omzumuzun arasına saplanan en derin ağrıdır
gülüşünü çaldıran çocuklar
ne zaman bir çocuğun gözlerine baksam
nefes alıyorum
teşekkürler her dem şiir olan sayfa için
saygıyla