BİR O YANA BİR BU YANA
yoruldum bir fidan gibi boyumca uzamaya çalışmaktan
bu açlık varken bedende yoruldum, çöplüklerin altında bir kedi olmaktan ellerim topraklarda gezer ara sıra, beden kalıntıları dolar tırnak aralarıma sırf gök kubbe yaratıldı diye üstümüzde bir ve olabildiğince yenilmiş bir karanlığa yaşadım mı sanarsın bir o yana bir bu yana ruh koparılır ya bedenden öylece canın çıkması zorken son nefes bir tek ses koparır ya hayatın tüm renklerini gözlerinden kalbe yetmez sözler öylece bakan o anlamsız derin gözler yetmez sevdiğim her yanı kan revan bir boyalı ezber ha bir kahverengi günün sabahı olmuş, ha bir sarı sıcak her yanım karanlık duvarlar sevgili kabahat sende değil bu boyaları kim getirdi soluk bir pencere ve duvar ardı hep aynı yerde gözlerim takılı kaldı aldığın her nefes yaşamın aldatması sevgili ellerim topraktan toplarken seni tek tek bedenin kuşlarla uçar gider uzaklara kimi zaman bir çiçeğe karışırsın kimi zaman sa bir ağaçta yaşarsın ölmek bu kadar kolay değil sevgili sen ölmeyi ne sandın bu gönlüm seni ey sevgili son aldığın bir tutam nefesle değişir mi sandın yok bir elveda şarkısı yazıyorum şimdi notalarımdan kan damlıyor sayfalarıma sayfalarım ki onursuz bir şarkının yolcusu olmuş istemezcesine bir o yana bir bu yana hadi gel uzanalım yeşillere, e hadi ver elini hah tamam şöyle bir o yana bir bu yana sevgili yaşamayı kolay mı sandın bensiz toprak bile kabullenmez seni dönersin küçük mabedinde bir oyana bir bu yana |