lâl geceler ertesi sığındığım sabahlar ömrümün yitiğini yüzüme çarpar durur daraldıkça yüreğim arttıkça ahuvahlar tutunduğum dalların kökü içimde kurur ve düşerken denize düş ülkemin yıldızı ölüm siner üstüme boğulan ben olurum umuda sırt dönerken ruhumu saran sızı mahşerin ortasına yığılan ben olurum
bilmem ki dar vakitte düştüğüm hangi çukur hangi kanlı coğrafya düşer aklıma her an bilmem ki hangi cumhur sayarken beni kusur doğurganlık, dişilik ve can edilir talan ki yararı da olmaz derdime hiçbir kulun “kadın hakları…” derken, anlattığı masallar hem yormasın kendini boş yere duygusallar(!) kendine düşman iken eteği bile dulun
gecenin bir yarısı yaman acıyor canım dönüşüyor dört duvar azman bir yaratığa kekeleyip duruyor yatağımla yorganım gözlerimdeki hüzün sarıldıkça yastığa içimdeki tufanla çırpınıp duruyorum gece denen cinnetin dişleri arasında son bir umut, kalbimi, bir düşe kuruyorum bir ışık arıyorum bahtımın karasında
lakin artık vakit geç; küle dönmüşse ateş aşk ancak yüreğimde oturan bir ahrazdır ikindi sonraları ısıtmıyorsa güneş bana her günüm gece, her mevsimim ayazdır ve artık her bir yere bir sus götürüyorum tıkayarak içime yalnızlığımı dürüp dönerken de ruhumu yere çöktürüyorum intihar ediyorum namluya tütün sürüp
oysaki iç dünyama düşerken ilk çığlığım böylesi hüzünleri hesaba katmamıştım ne aklımda kötü gün, ne de vardı açlığım hiç hayali bir aşka sarılıp yatmamıştım ne var ki habersizdim ataerkil bir gücün çökük omuzlarımın üstüne bindiğinden ne var ki habersizdim diyar diyar bir göçün ömrümü yormak için kinle bilendiğinden
sığınsaydım bir aşka hüzne gölge düşerdi sona ererdi belki upuzun suskunluğum ne sol yanım acırdı ne derdim depreşirdi doğardı gün yüzüme, yiterdi solgunluğum çünkü ancak bir aşktır bunca zulüm üstüne yüreğime baharı sevgiyle nakşedecek çünkü ancak bir aşktır bunca elem üstüne gönül rahatlığını ömrüme bahşedecek
artık gözlerim yerde; solunmak istiyorum susturup çığlıkları gece denen cinnette sırt dönüp karanlığa bulunmak istiyorum gözlerimi diktiğim huzur denen cennette gözlerim ki yürüyor hep baba ocağına yetimliğim ve bir de, akla düşünce duvak gözlerim ki yürüyor ömrün buzul çağına ürperiyor yüreğim buz kesiyor el ayak
artık gözlerim yerde; ey umut, avut beni! koy başımı dizine, sıyrılayım kederden girdaba düşüyorum, az uzan da, tut beni! içime bir bahar sal yenik düştüğüm yerden ve bir buse kondurup alnımın çizgisine maviş maviş çiçekler bırak avuçlarıma yor beni mutlulukla yatır aşk ezgisine dökülsün samanyolu ak düşen saçlarıma
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir uzun suskunluk; Ve kadın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir uzun suskunluk; Ve kadın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
artık gözlerim yerde; solunmak istiyorum susturup çığlıkları gece denen cinnette sırt dönüp karanlığa bulunmak istiyorum gözlerimi diktiğim huzur denen cennette gözlerim ki yürüyor hep baba ocağına yetimliğim ve bir de, akla düşünce duvak gözlerim ki yürüyor ömrün buzul çağına ürperiyor yüreğim buz kesiyor el ayak
GÜNAYDIN GÖNÜL DOSTU İNSAN ; ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAMLI BİR YÜREK SESİYDİ YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ.. SELAM VE SAYGIMLA..
artık gözlerim yerde; solunmak istiyorum
susturup çığlıkları gece denen cinnette
sırt dönüp karanlığa bulunmak istiyorum
gözlerimi diktiğim huzur denen cennette
gözlerim ki yürüyor hep baba ocağına
yetimliğim ve bir de, akla düşünce duvak
gözlerim ki yürüyor ömrün buzul çağına
ürperiyor yüreğim buz kesiyor el ayak
GÜNAYDIN GÖNÜL DOSTU İNSAN ;
ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAMLI BİR YÜREK SESİYDİ YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ..
SELAM VE SAYGIMLA..