Sara rozaya mektuplar-1Ülkem değilsin! Bilindik bir kaplumbağa türküsünde Sarı begonvil doruklarında/ Yüreğinden yüreğime serenat Acı soslu limanların arabesk Eylemlerinde/ Sevmenin; Doruklarında Sözler tutturulur Küskün papatya ataçlarına Yüz biriktirmesin de ne yapsın Dünyanın külü kor/ Ateşi nemrut… Bu oğullar! Büyük bir fırtınadan kopup geldi Gözlerinde heyula heybeleri Yere düşen düğmenin sesinde Dağların yaslı kalan türküleri İyi bakın resme; İliklerinize kadar masum Ve yüreğiniz soru düzleminde Hani bir ağıtta şarkı gibi Çingene telaşlarında Seyircisin sende/ Ellerin şişene kadar Alkışla bu madrabazlığı Ucunda ölüm yok ya Ya da tarihe kazınsın Yalamalık damarın Ütüme bir elbise İliştir saçlarından Rüzgâr yeleleri dolsun İnanç bahtıma… Sümkür kör kuyularına vicdanın Sana dönüşler olacak bu meydanda Mansur yağızlı çocuklar Eli nazik kızlar Zorla bakışları Kesilen arzular Sokak ölümleri Kandan yazılacak şiirler Muhalif kanat dilinden Sus! Soru yok Kaderine razı ol Nefesini ziftleyecek Bir sigara var elimizde Tüttür ölümüne öyle yaşa Farelerde soru sormaz güneşe… |
Okuduğum her dize, ayrı bir Şiir Sn. Ali Ekber.
Unutmayacağım şiirlerden biridir. Tebrik ederim.
Saygımla.