toynaklı yakaza
Çok anlamak için içine gömüldüğüm
en derin mabedim sükun üstüme -beşinci kattan- düşen annem için düzenlenen bir törende dizlerimi çürütüyorum iddialarım zaten çürük top sakallı bir dede rüyama giriyor, arka kapıdan -arka kapıyı her şiirde açık bırakan bir zihnim var- ateşten diktiğim gömleği suya bastırıyorum nehrin kıyısına gidip ucu dikenli bir çubukla zihnimi bulandırıyorum zülfü yare dokunmuş bir halı, hayli ağlamaklı, kusmuklu koyu renklilerle yıkanmış bir dünya rüya bu ya kendimi hayra yoruyorum yoruluyorum zaman öldürüp gömmek için bir mezar beni arıyor cepten uyandığımda kırkım çıkmış kırkbire girmişim mevlidimi okudular maşallahı boynuma takıp gökkuşağını belime dolayıp Kar amacı ütmeyen bir kuruluş Ar amacı gütmeyen bir yıkılışla sidik yarıştırıyordu Kaybedenler haybeden harb ederken harbiden ayıp ediyordu sonra kendimden gitmeyi denedim bittabii kelimelerle girdiğim duelloda tırnak işareti önce şiiri sonra yüzümü tırmaladı can havliyle doğduğum dünyamda elime güneş battı amiral zaten batık Benle kendim etle toynak gibiyiz Tımarı gitmelerim Bekle yine gelirim Ahirzamanaşımı 4 Mört ikibinondört |
-arka kapıyı her şiirde açık bırakan bir zihnim var-
ateşten diktiğim gömleği suya bastırıyorum
nehrin kıyısına gidip
ucu dikenli bir çubukla zihnimi bulandırıyorum
zülfü yare dokunmuş bir halı, hayli ağlamaklı, kusmuklu
koyu renklilerle yıkanmış bir dünya
rüya bu ya
Güne düşen güzel dizelerdi beğeni ile okudum tebrik ederim.