Sanırım kayboluyorum
Sanırım kayboluyorum
Ne bir pusula yırtık cebimde Ne bir yıldız gökyüzünde Ne de tanıdık bir yüz suretler arasında... Sessizliği arıyordum Sadece birazcık masumiyet karışmış sessizliği Neden mi sessizlik? Çünkü insan en çok kalabalıkta üşüyor Gürültüden arınamayan gri bir ayazda Oysa sessizlikte sadece mor yeller eser Esse esse hafif çekingen bir sıcak eser Çünkü insan aynaya ihtiyaç duyuyor bu hayatta Kendini yansıtacak aynaya Doğrusuyla, eğrisiyle, yanlışıyla Ve aynayı bulup sıcağa sığınmanın en kestirme yolu sessizlik… Sanırım kayboluyorum Her şey değişmiş kâinatta Merdivenler yalnızlığa terk edilmiş Tokalı kırmızı ayakkabılar masumluğunu kaybetmiş Çiçeklerin kokusu ellerinden alınmış Ve Mutluluk kelime olarak kalmaya terk edilmiş tozlu raflara… Sanırım kayboluyorum Herkes herkesleşti Prenses kurbağa peşinde Yedi cücelerden haber yok zaten Şirinlerde rüyama gelmiyor Bakkal amca leblebi tozu da satmıyor artık Yağmur damlalarının da bir anlamı kalmadı Sessizlik ve huzur da yok Sanırım kayboldum ayak uyduramadığım kainatta… |