DENİZİN DÜŞÜ SEYYAH NOTLARIayaklarıma dolanan suların vakti ... biz öldük kalanlarla devam aşk zamanına vuruldum ikindi üstü denizin çarpmasında güneş yalıyordu bir güzel suları düştüğüm yerden gördüm olan biteni köpüklerin içinden çağırdı kozalaklar mavi sulara diktiğim çam ağaçlarının gölgesinden biz sustuk konuşanlarla devam sözcükler zamanına tuzların düştüğü boynuzlu dalgakıran yüzünü sürüyordu deniz fenerinin eline karşımda saçları dağınık portre bulutlar bir kadın sesiyle şarkı söylüyordu rüzgar biz kaldık gidenlerle devam yolculuklu zamanlara betona dağılan yosunun yeşili koktu uzak ıslıklı gemilerin güvertesine bulaştı sonra martılar soğuk akşamın batık bozumunda alıp tüm rastlantıları kentin içine göçtüler biz yanmadık küllerle devam köz zamanlara düşüme saplanan denizin aşksız düşerek kıyılarına ağladım göğsümün çeperinde beslenirken bir kadın ruhumun eflatun çocuğunu verdim ona mehtap yok mevsim kangren kesiği havada sus payından bir parça dilimin sağanakları biz düştük ayaktakilerle devam yürümeli zamanlara karşı şehrin kentime çarpmasında dalgalar aralarına serpilmiş eylülden armağan bir çift yaprak uyku akıyor suların gözlerinden bir nefeslik esneme bırakıyor balıklar biz yorulduk dirençle devam içi dışı kıpırtı zamanlara bağlanıyorum denizin derinliklerine altında vurgun yemiş düşler üstünde tekneler boyu umut avucuma sakladığım terimle birazdan dokunurum lacivert ellerine biz kirlendik çocuklarla devam temiz zamanlara bilge aşkla duyar mı beni en masum yerinden merhaba sadece sevdam yüreğimle dilim arasında saklı şimdilik eski bir resim gibi görünsem sularına solungaçlar soluğu akarken kulaklarında kısaca baksa bana biz üşüdük ateşle devam sımsıcak zamanlara yakamozu kıskanırım bu halimle üzerine serilmesi dokunur ağır bir sızlama kavrar aklımı çatlar hevesimde ki sevişmeler ortada kalırım dımdızlak çekilirim usulca kendime biz küçüldük büyümeyle devam geniş zamanlara artık anlar beni koymaz tek başıma kıyısında armoni uğultulu sesine dayanırım dağınık sularıyla omzuma koyar şafağını balıkların çığlıkları alır aşkı kayalara bezenen geceye düşer tenha kayıklara doluşan doğaçlamada büyür düşler dört mevsimin içine karışır beşinci mevsim oda şiirlerden bir buket olur mavisine ay yakamozunu uzaklara düşürür çeker kopartır dalgalarına salarım Alphertz yıldızını gözlerinden geçerek gece vakti bir yudum hayatı asarım gök ağacına artık anlar beni kavuşur düşlerin yağmurunda ıslak toprak kokusuyla bana kıyısında kumlara batık aya izlerinde keşfederiz gelen giden hayatların rüyalarını ... kış içinde deniz yansımalı günden ... biz ötekiyiz diğerleriyle devam bilmedik zamanlara... |