Varlığın Cennet, Yokluğun Cinnet
Siyah bir zambağa düşerken cemreler,
Sustukça ağırlaşan yüreğim, Sığar mı bu ıssız vadilere? Varlığı cennet, yokluğu cinnet Hercai, Al, beni de götür sen kokan illere! Sen metropollerden gülümserken denize, Ben yüksek dağlar, kimsesiz ormanlarda, Yırtıcılarla geldim göz göze; Çağlayanlarda yaralı ceylanlarla dertleştim. Yaban güvercinleri sevgiyle oynaşırken, Bir kartalın pençesine kaptırdım, Aşk sarayının mutluluk tarifesini. Aya ilham veren yüzün olmasaydı, Ve yıldızları kıskandıran gözlerin olmasaydı, Uykusuz gecelerde yitirirdim nefesimi. Kuru kalabalıklar ürkütür beni, Haram sokaklar korkutur beni. İyisi mi, sen gel masal dünyama, Serelim üstümüze gökyüzünü! Varlığı cennet, yokluğu cinnet Hercai, Son kez göreyim ay yüzünü! 21.02.2014 Muhittin Alaca |
Yüreğine sağlık;
Kalemin susmasın
_______________________________________Saygılar