Çatası değilBu gece gözümün bir başka hâli Korkarım uykuya yatası değil Kıskaç gibi sardı ufku melâli Şitâ’sı beynimi yutası değil Savaş meydanıyım turabı gibi Hezimet yaşamış harâbı gibi Bülbülün değişmez serâbı gibi Feryadım sehere batası değil Ansızın başladı geçmişin avı Pençeleri ateş çelikten kavi Ne yapsam beyhude içteki lavı Mizacım ağyâra satası değil Gece sükûtumu suçuma yordu İçimi bakarak sırrını sordu Anladım, benimle eğleniyordu Yoksa yüreğimden tutası değil Bir hayâl bir buğu belirdi sanki Çağırsam yanıma gelirdi sanki Ruhumun mızrabı delirdi sanki Dedi; “aşk âşığın hatası değil” Akrep ve yelkovan hasadı biçti Yıldızlar yüzümden kederi içti Kıvrık dudağımdan bir isim geçti Yanına kimseyi katası değil O isim yaklaştı ve uzaklaştı Üzüldü süzüldü mesafe aştı O an Makberî’nin hicrânı taştı Yine de feleğe çatası değil __________________Makberî……19/02/2014….17:45 |
Saygılar sunarım...