bendeki sen...
bir bilsen bendeki seni
sen dört mevsim yedi iklim yüreğimi istila eden çıkmazımsın çaresiz sonunu bilmeden girdiğim yol ben sende kaybolmuş sessiz çığlık... kuşatılmış içimdeki ben sende mahkum yangınım harlanırken içimde sen öylesine çocuksu masum uçurum kenarında boyun bükmüş bir tutam papatya içimdeki yüreğimde bendeki sen... ah içimdeki sen... bir nefes değildin ki alsamda versem heves değilsin ki bir an geçip gitsen senle başlıyor her şey bitmiyor bir şey hiç bir şey... o bendeki senin sonu hiç gelmiyor dünyamsın güneşimin tek sana doğduğu ebruli akşamlarda hercai hülyamsın günahsız gecelerimde masum ve mavi bir düş sevda yokuşunda zamansız bir gülüş ah bendeki sen... mavi derinliklerde istiridye bağrında saklı inci kıyılarımda deli dalga zirvelerimde duman şakaklarıma düşen ak yorgun düşüncelerimin son takıntısı sen... beceriksiz avuçlarımdaki son dal parçası beni sana boyamışım bir baştan bir başa sen olmuşum anladım ki sen bende hüküm süren biricik baharsın ben dalında tomurcuk ... koca bir ömürde verilmiş tek sürgün son baharıma taşıdığım dalımda biricik beyaz gülümsün... tuvalime düşecek renkli son darbe dilimden düşecek en son mısrada manalanacak son şiirim diğer yarım sen... titreyen mum alevinde doğmak sen olmak aklar düşerken saçıma yeşeren bahar ıssız dudaklarımın kıyısından sıcak son öpüş gözlerinden yüzüme yayılan son tebessüm yine sen... Hasan ODABAŞI |
tebrikler Hasan dost