HADİ AÇ KAPILARINI ARTIK
Hoşça kalamadım
gidişine seyirciyken gözlerim Ayrılık damlarken solgun yanaklarıma Dağıldım acının en ağır haliyle Savruldum sendeledim adım attıkça Kıyılarımdan çekildi hayat yitirdim ışığımı karanlığa düştüm Ecel esintisini soludum ciğerlerime dek Ölmek niyetiyle Boş kadeh misali devrildi üstüme anılar düşlerimden geçerken sen Yitme noktasındaydı aklım Can usandı bedenden Ödünç tebessümler yamadım yüzüme Sancıyan yanıma süzülürken bir damlasına bile kıyamadığın göz yaşlarım Sessiz çığlıklar yükseldi yarınsız umutlarımdan Ayrılığın tekil acısıyla yanarken Ah’ımla tazelendi her gün elemim Yalnızlık vaktinde sarıya çalarken benzim Sonsuz hülyalara dalardık karışınca gözlerimizin elasıyla kahvesi İzi kalırdı kıyısında dudaklarımın soluksuz bir öpüş bırakırken dudaklarına Al ateşler düşerdi yosun kokulu nefesimden esmer tenine y a n a r d ı n Göğsüme sokulurdun usulca Bağrımın ateşine yaslardın başını ninni/n oludu yürek atışlarım Gün düşerdi gözlerine öperdim gülüşlerinden Hadi gel Aç kapılarını artık Ağlayan gözlerimi ört dudaklarınla Unuturum çektiğim katmerli acıları Salınıverir göğsümden binlerce kelebek gök yüzüne Usulca bir fısıltı düşer yüreğimin kozasından sesime ’ H o ş g e l d i n ’ ( hayat ışığı ) ikibinondört / şubatonbeş |
Emeğine
Sağlık
Selam Saygı Sevgi Sabır Ve Dua İle