GİTMEgitme... Sükûta bürünür şehir İsimsiz kalır sokaklar Bir ’’ hiç ’’ olurum boşluğumda Bedenime ağır gelir ruhum Acımı büyütürken kundaklarda Haykırışlarım bıçak gibi böler geceyi Hüzün çemberinde daraldıkça daralır nefesim gitme... Baharda kar düşer içime Siyaha çalar her renk Payıma ayaz düşer her mevsim Yokluğun sığmaz günlere İlmek ilmek sökülür yarınlarım Kopar avucumdaki hayat çizgim Gülüşlerim intihara yeltenir Ömrümün perdelerini örterim gitme... Yas düşer kirpiklerime ela gözlerimde gülüşlerim kırılır Yüreğimde kor ateş Soğur bedenim Yürürüm acının eşiğine darağacına asılır kesilir ’’ sen ’’ dilekli nefesim Uykularım yırtılır yastıklarımda hüzün kokar yatağım Rüyalarım karanlığa bulanır boğulur mavi düşlerim gitme... Gözlerinsiz kalır gözlerim Gülüşünün dolandığı yüzümün çizgileri öksüz kalır Parçalı bulutlu bakışlar yuvalanır gözbebeklerime Ölüme bedel sessiz figanlarımla ağlayışlar taşar iki kirpiğimin arasından Gökyüzüne sığmaz âh’ım Okyanus yüreklim Gece gözlüm Akşam güneşi bakışlım Can parçam Söküp alma nefesime işlediğim varlığını Bırakma bu ayrılığı bende Sensizlik ağır esaret g i t m e. onikidokuzikibinondört ( hayat ışığı ) |
yine mi yorgunluklar,
yine mi çaresizlikler,
yine mi yolculuklar,
inancını yitirir tüm aşklar..
kutlarım..