Vaz geç gönülSöyle gönül söyle maslahatını Söyle ondan gayrı hâlin mi varki Varsın alem duysun kabahatini Gülü güldürecek dilin mi varki Gece olur gözün derde boyanır De senin derdine kimler dayanır Göğsüne vurdukça kurt kuş uyanır Saçını yolacak elin mi varki Her sabah her sabah yârin kelâmı Güneş Bismillah’la verir selamı Yâdından çıkarma Elif ve Lâm’ı Ondan hakikâtli dalın mı varki Âşîk sofrasıyla içini sula Eyvallah eyleme hâl bilmez kula Yüzüne gülmezse o gözü ela Köroğlu olsanda Bolu’n mu varki Gün gelir özünden aşar gidersin Kabarır kabarır taşar gidersin Sevdanın peşinden koşar gidersin Yolların kapalı yolun mu varki Yorulur yorulur taşa düşersin Muhannet elinde aşa düşersin Yaz-bahar görmeden kışa düşersin Yolunu bekleyen al’ın mı varki Seyyah olup gezme cümle diyarı Çün seni bilmezse yarı’nda yarı Kör baykuş misali toplarsın darı Sana can verecek balın mı varki Mecnun’dan betere dillenir adın Boynu bükük kalır inan muradın Felekten kim almış söyle irâdın Önüne serecek çalın mı varki Vaz geç gönül vaz geç gizle sızını Kudret böyle yazmış senin yazı’nı Kırdın Makberî’nin eğri sazını Aşk ile saracak çulun mu varki --------------Makberî |