Memen diyorum, sol memen, Göğüslerinin diğer tabir-i adı, Sapı bembeyaz, uçları kıpkırmızı olan, Hani bebeğinin aş evi, Benim şehvet yanım, Toprağım, Memleketim, Anavatanım. İşte orası Tam oranın altında bir mayına bastı kalbim, izim kalıyor orda, hudut sınırı gibi mesela, kapısında mülteciler geçmeye yeltenebilir artık. Kapısı kırıldı, Kapısı yırtıldı, Kapısı paramparça, Zavallı kapısı… Sol memen, c/anım benim, kalbimin ayakları altında patladı. vefakar bir mayındı, Sakat bıraktı… Öyle bir devrildim ki, sabahı çarşambanın… S/ellere vermiştiler ya çarşambayı, niye derdim hep kendi kendime, demek ki, Çarşamba selmiş, birinden alıp diğerine götürenmiş, sel almış seni benden alıp başkasına… Başkası dokunabilecek mi benim gibi… sol göğsünün altına. Yuva kurabilecek mi? Benim izime basarsa canın yanar mı? Ne kadar yanar. Ben yandım, Canımda yandı, Anım da, Sana gelirken, Senden giderken ve Sen giderken.
Niye gittin olmayacak, soru sormayacağım ve ardından methiyeler yazmayacağım,
yüreğim diyorum yüreğim, sol memenin altında mayına basmıştı ya, yüreğine giden damarları kesildi. Öksüz bir Çarşamba sabahında, sel aldı. Kürtaj cinayettir diye bağırıyordu devletin sempatik televizyonları, sen ise aşkı kürtaj masasına yatırmıştın, aşkı aldırırken gözlerin kapalıydı, neşterini keskin camlardan seçmiştin, canım yanıyordu, c/anım kanıyordu, kan ve can kaybından bir aşk daha ölüyordu, Bir odun gibi kırılıyordu, Kırılan her şey gibi kırılıyordu, Susuyordun. Beni hayatının belli safhalarından siliyordun, Susuyordum. Kaldığımız yerden belki, ben şiirimin bir yerine, her harfin arasına virgüller biriktiriyordum, eylemdi bu Usulca yarına çıkma umuduydu bu, hani yarın yine olur dersin ya işte öyle bir şeydi. “Hayatta saadeti yapan şeyler çok küçük parçalardır.” Demişti biri, acaba parçalar çok küçük olduğu için mi göremedik, yoksa aşkın sa/adeti bırakmak mıydı?
Sen giderken dünya üstüme çöktü. Cellatlar, ölümüme gülümsedi Sarı dişleriyle, fütursuz. Bir ipin ucu diyordu Kahramanın biri… Tarihe yazdıracak kendini belli, İnceldiği yerden kopuyordu. Ben yine küfür oluyordum, Bir piçin salyalarında
Sen giderken ben üşüyordum, Soba üşüyordu, Yol durmuştu, Sen gidiyordun, Güneş peşinden, Yıldızlar peşinden, Pencere peşinden, Ben kalıyordum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YARALI KAL(P)ASAJI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YARALI KAL(P)ASAJI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.