Toprak kokan eller
Toprak kokan eller,
Yorgunluktan bükülmüş beller, Hürmetle eğiliyorum önünüzde, Ey bana ihtiharca bakan gözler. Ben söyleyeceğim,siz hayal edin dostlar. Akşam olur,güneş düşer yere, Akabinde ay fırlar gökyüzüne, Sobaya girer iki kurumuş kereste, Çay demlenir hemen,kırışmış ellerle. Ve çay eşliğinde, Hasretle bakılır eskimiş fotoğrflara, Gam çöker yaşlanmış,yıpranmış hayatlara, Gözler geçmişe gider,sükunet gelir dudaklara, Sadakat! Mitolojik bir efsane olur şimdiki zamanda. Çöp topluyor artık sokaklarda,öpülecek eller, Yinede tebessüm etmeyi esirgemiyor,kirlenmiş yüzler. Bakın ve ibret alın ! Geleceğinizi bilmezsiniz gençler, Yüzünüze vurulur birgün,küstahça savurduğnuz sözler. Seyyah Rabbin icazesizyle sözleri cümle eder, Gördüklerini kaleme alır,aleme beyan eder, Benim gibi düşünenlere,samimice selam eder, Herkes doğulur,büyür ve sonra ise ölüp gider. Geride ne mi kalır ? Şeref,onur ve yaptığın iyilikler..... Vagif Seyyah Hüseynov |