SAKLANAN PENCERE
Saklanan pencere
Hayalden çaldığı resimler var ellerinde Saksıdaki çiçeklerin küstüğü bir şer var Unuttukları birisi Hafızayı zorlayan bir isim var Pencere de duran bir damla su var Kurumayan Solmayan Kirlenmeyen Yaşlanmayan ve tazecik duran bir damla Hiçlikle savaşa girme gönül Değiştiremezsin dünyayı Saçtığın güllerin taş olup Başına düşeceği büyük bir gün var Gül var kuruttuğun defterinde Yapraklarında saklanan bir pencere Her bakışında sana bir sokağı anlatan O gülü hiç atma Bulamazsın bir daha o sokağı Çünkü hala oralarda bir yerde Saklanan küçük bir çocuk var... Susuzluk bileklerimde kelepçe Ruhuma okunan bir isim Ezan niteliğinde! Bir de kaderimden silinmeyen bir hüzün var... Dağları ağlatıyor bazen Sonra yanardağların asıl yanma sebebi olurken Kaybettiğim elma şekerim Bir mektup var Cümleler birbirine sarılmışlar ve okunmuyor Rengi sarıya benzemeye başlamış Bir de içinde saklanan bir pencere Anne! O mektubu atma! Belki de kaybettiğim elma şekerim O pencereden görünen dar sokaktadır Üfleriz tozları gider... Sokağa dönmenin ve oyun kurmanın bir yolunu buluruz anne Orada saklanmanın bir ömür... |