OYUNCAK SAVARBir uçurum kıyısı var Deniz gibi bir içi, rengi ve kokusu Saçı uzar, uzadıkça yüreği Hızlanır ses treni çok hızlanır Duraksızlık bocalatır İnsanüstü bir yaşamla Uçarken kitapların ucunda Dokunsan gülecek kadar neşeli Bakmasan bağıracak kadar hırçın.. Sis perdesi aralandıkça Gamzelenir gökyüzü Susar kediler miyavlamalara Köpekler vaklamalara Ya da Çişi gelebilir bir ördeğin havladığı o anda Dünyayı sevmek kadar büyüyebiliriz En güçsüz olduğumuz an bile Güçlüyüz bir erkeğin orası kadar. Bunu düşünüp gülebiliriz, yana devirip gözleri. Bir erkek balkona cıkıyor, güçlü sandığı orasıyla Dünyayı kucaklıyor. Çelimsiz bir hatıranın içi kokmaya başlayınca Cam yeşili bir çiçekle bir kadın oturuyor Kavrulmuş soğan kokusu hemen şurada Nereye gitsek içimizde taşıdığımız bir organ gibi mutfak Hey mafya... Yemeklerim çok lezizdir İster misin tatmak? Hah işte o ses Çarpışma anında yankılanan Senin saçlarının dibinden geliyor. Bİtlerin sevişmesi kadar sessiz aslında ama ben duyuyorum Sonra ne varsa toplayıp suya atıyorum Şampuanlanıyor sevdiğim oyuncaklar Gözleri yanıyor aynı benim gibi Suyun kaynarlığına takılıyor akılları Balık gibi yüzerek kıyıya vuruyorlar Ah ne acı! İşte yine ölüyorlar Kuruyan oyuncakların uyku saati geldiğinde Ufalanır gömleğimin saklı iç cebi Ceketimin taşlarla dolu dış cebi Pantolonumun ucu yırtık arka cebi Bir de kalbimin cebi var benim Bilmem kaç haneli.... Oyuncak savarlar göremesin diye Oraya sakladık seni. |
Kalemin susmasın
_________________________________Selamlar