Okuduğunuz şiir 1.2.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Bir Tek Bulut Yoktu Gökyüzünün Hurcunda
Gece matem tutan bir gelin gibiydi Divitimi hokkadan çıkardım Patladı içimdeki koza Bu kaçıncı betime yüreğimi döktüğüm Saymadım Eflatun güfteleri
Buğulu bakışlı Yusuf’un iksirinin timsalidir say Gözyaşı kadar ılık Ve gözyaşı kadar yanık Kadife kadar yumuşak Nil kadar pak Fırat kadar hoyrat
Gömeyim tarihe desem sığmaz Denize döksem deniz sarhoş olur, taşar köpürür
Bensiz olamayanım Al beni sana sar Var mı sorun? Var! Sevda da ateş mi demektir Hani her düştüğü gönülü yakar ya Zamanla küllenir mi acaba Diyenlerden biri misin sen de
Ya da tam tersini Diyorlar ya Aşkın dili, dini, ırkı ve cinsiyeti yok! Peki, kimdir o zamanaşk? Soyu-sopu nerden gelmiş? Kimlerdendir? Hadi deyin! Bu aşkı keşfeden nerede!
Kimi yiğit yumruğunla kalbine vurdu Canı acıdı altında yarası vardı Kimi iç çekti Çeker gibi hançeri kınıdan Kiminin de Dudaklarından bir "ah ulan ah!" yükseldi! Güneşin doğduğu yerden O nadide âşıklar; o erdemli maşuklar Gitti gelmeyecek dedi…
Ey benim gönlümün güneşi Yoktur bu sevdada “?”işareti Kaç adam sevdim hiç biri sen gibi bakmadı gözlerime Hele bıçak Göğsümün duvarına kırbaç gibi şaklamadı hiç Hele Böyle kelebek çarpıntılarıyla Kalbimin üstünde dolu bir tabanca patladı
Hangi değim yeğni kılar bu aramızdaki özneyi Hadi sevdayı yorma Say ki kasım vaktinde İksirin en güzelinden bir damla alazından düştü tenime Yaktı kavurdu narına Görmek ister misin damlanın düştüğü yeri Bir kerecik bile of demedim Sana dair ne varsa, ben hepsini sadra şifa verici bildim
Gel be sevdamın varisi “Mazmunun mazmunu” Kay biraz beri Sokul bi parça sineme dur öyle Sana diyor ki gözlerim Geceye teşekkür ederim Bu gece uzadığı için Tan yeri ağarırsa diye Gün aramıza girer diye kortum Kalp telaşından “uf”u telaffuz ederse Ciğer sökülür diye korktum Böyle bir günah işlersem Sevda beni terk eder diye korktum Bu harikulade duyguyu bana hissettirdiğin için Var ol eflatun sevdam
Hiç bir şey söylemedi Mütebessim bir ifadeyle öyle güzel baktı ki gözlerime Kollarım kuru dal gibi iki yana düştü "Aldırma! “ dedim sen ağlayamazsın bilirim A benim Vuslatım! Efkârlanmak koç yiğide ar değil Elini ver bana Kalk kaçalım hayatın arkasından Suskun! Senden saklamanı istediğim sır Asla bilinmesin mezar yerim Olmasın mezarımda taş Bu topraklarda Son yüzyılın eflatun sevdasını yasamış bir kadın yatıyor desinler yeter
KAYIP YALDIZ
Bu sevda hikâyesi Bir gün gelecek anı olacak nasılsa Var mı onu içinizde tanıyan? Ne olur bakmayın suretine Lütfen ulvi olduğunu düşünün…
Sevgili şiir dostları beni yüreklendirdiniz Çok teşekkür ederim... Sevgiyle kalın…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir Tek Bulut Yoktu Gökyüzünün Hurcunda şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Tek Bulut Yoktu Gökyüzünün Hurcunda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok beğendim.Duygularda saflık ve hasret hissettim.Hasretin olduğu yerde herşey,ama herşey çok yoğun yaşanır.Siz bu yoğunluğu mısralarınıza taşımışsınız...Tebrikler...
Kimi yiğit yumruğunla kalbine vurdu Canı acıdı altında yarası vardı Kimi iç çekti Çeker gibi hançeri kınıdan Kiminin de Dudaklarından bir "ah ulan ah!" yükseldi! Güneşin doğduğu yerden O nadide âşıklar; o erdemli maşuklar Gitti gelmeyecek dedi…
Ey benim gönlümün güneşi Yoktur bu sevdada “?”işareti Kaç adam sevdim hiç biri sen gibi bakmadı gözlerime Hele bıçak Göğsümün duvarına kırbaç gibi şaklamadı hiç Hele Böyle kelebek çarpıntılarıyla Kalbimin üstünde dolu bir tabanca patladı
Hangi değim yeğni kılar bu aramızdaki özneyi Hadi sevdayı yorma Say ki kasım vaktinde İksirin en güzelinden bir damla alazından düştü tenime Yaktı kavurdu narına Görmek ister misin damlanın düştüğü yeri Bir kerecik bile of demedim Sana dair ne varsa, ben hepsini sadra şifa verici bildim
Hiç bir şey söylemedi Mütebessim bir ifadeyle öyle güzel baktı ki gözlerime Kollarım kuru dal gibi iki yana düştü "Aldırma! “ dedim sen ağlayamazsın bilirim A benim Vuslatım! Efkârlanmak koç yiğide ar değil Elini ver bana Kalk kaçalım hayatın arkasından Suskun! Senden saklamanı istediğim sır Asla bilinmesin mezar yerim Olmasın mezarımda taş Bu topraklarda Son yüzyılın eflatun sevdasını yasamış bir kadın yatıyor desinler yeter
KAYIP YALDIZ
Bu sevda hikâyesi Bir gün gelecek anı olacak nasılsa Var mı onu içinizde tanıyan? Ne olur bakmayın suretine Lütfen ulvi olduğunu düşünün…
Harika anlatımdı beğeni ile okudum Ve; Ayakta alkışladım üstad ______________________________________Saygılar Kalemin susmasın