İSTANBUL SENİ (12)
İstiklal Caddesi daralacak,
sığmayacak İnsanlar Taksim’e, Dükkanlar hissedecek Baskısını, Sürü Halinde çoğalanların, birkaçı direnecek, "- Bana ne!" diyerek; Kavgasını verecek birkaçı Var Olmanın. Hayvanlar yılıp kaçacak Bucak-Bucak, kuytu Köşelerde, yan Sokaklarda duymamak için tıkayarak Kulaklarını, Saz, Gitar, Davul, Klarnet, Dümbelek, Zil ve İnsan Çığırtılarını. Galatasaray soluyamıyacak, Nefes alamaz olacak Beyoğlu İntellerin oturduğu Zıkkım Meyhanelerde "Ayrılık Şarkıları"nın duyulduğu. Çın-çın Tramvayda kalkınca, Turnikeler konacak giriş-Çıkışına bu İnsanat Bahçesinin. birde Duvarlara Tabela; "BİR ZAMANLAR YAŞAM VARDI BURADA!." diye. Satıcı duramaz ki Malını satsın, Yer-yok Yola Tezgah açsın! Müşteri dönemez geri, itik arkadan, bağırır yandaki; "- Hoştunuz Beyim, üstüme çıkacan!" "- İttiler lan!" falan ve filan. Bir Zamanlar Duvarlar vardı bu Yolda boş olan, Tiyatrolar, Sinamalar yan-yana dolu, İnsanlar vardı birbirini tanıyan, Dostca Selam verip-alan, O Zamanlar birde ben vardım İstanbul’um sende yaşayan. |