hepinizden çocuktum
aslında hepinizden çocuktum
siz gülmeyi alfabeden sökerken ben susanların asıldığı dar’ağaçlarından elma koparıyordum kibrit çöpüyle cehennem yaratan oyunlarım vardı saklambaç oynarken "kendimi" en son ben buluyordum aslında hepinizden çocuktum karanlık "soteler’de" resmettiğim kız suretleri vardı ben güneş doğduğunda/her birine ayrı gülümsüyordum ölüm’ün zulasında tebessüm edenlerin gönlündeki dost’tum büyüdüğümde "beni" kırmak için yasa dışı oyunlar inşa ettiler kafama çevrilen hiç bir namlu’da teslim olmuyordum belki’de onlar kaybettiler ve ben "ben" oldukça oyunlarını bozdum aslında hepinizden çocuktum beni "yalnızlığın " sisli kasımlarında yitirdiler ben yadigar bardağıma bir "sensiz" çay daha doldurdum siz "aynı" kalıp’ta evrim geçirdikçe ben kendi mutasyonumda "öteki" oldum Gökhan Gök |