Yine mi Yolculuk…
Yolculuk Sanrısı..
ahu zarım özlem üryanım boynun öpüp öpüp kokladığım dönerim andelib-i perişana aklım ki iki elimin arasında ağrılara taşınır ökseden başım düşerim masamın avuçlarına bir tebessüm ki bin tebessüm yine mi yolculuk diyesim gelir düş soluğuna boyanır saçlarım… ne varsa dağdağalı ömrümde sararım cellat düğümlenmelere içimin geçimsiz sokaklarına dalar tıka basa doldururum efkarı sesime yükümü susturur içimde cıvıldayan aşiyanı acıtır savruk mısralarım… -kimselerim olmamış hiç kimselere kırk yıllık sevdalım derim de kitap kokusu gibi sarılırım!- çekip almak isterim derdini ellerim darağacında olsa bile tutup da kendime kararım her defasında böyle olur canım ardımda bıraktıklarım... telaşla koşar gider zaman çığ olur beyhude sanrılar bütün sevdalardan geçerim de yalnızlığıma çarpılırım! aşk mı bu can bu hüzünle soluyan parmak ucumun sıcaklığında elimi alır da o şirin omzundan yalnızlığımın sırtını sıvazlarım… hiç ses etmem cancağazım bukağılansın bakalım bakışım nemrut bir kaya düşsün hele böğrüme kendimi kanatlılardan sayarım yine mi yolculuk diyeyim hele umurumda değilsin diye söyleneyim çekiştirme ladesimden behey dünya umurumda değilsin her şey aklımda -yolunu gözleme pişmanlığımın- hidayet dal/Can Sokağı Lambaları Can Sokağı Lambaları-12.01.2008 |
Saygı ve sevgilerimle.