toz
Belki dağılmaktır en iyisi
Proton,nötron falan Can sıkmaz geçmişin hikayesi Yalnız bir toz bulutudur kalan Uğraşmazsın öyle büyük patlamalarla İçinde ne volkan olur ne kor Eğer olursa en fazla Yokluğun yalnızlığı kor Son kez görürsün altın sarısını denizde Duvarlar senin için son bir kez parlar Sanma bir anın kalır geride gözler sana değil boşluğa ağlar üç beş parça et kemik hepi topu sahip olduğumuz sanma ki bedene hükmeder bedenin tebasıdır ruhumuz ey saki artık şarap arama ne içen kalmıştır ne kendisi bu vadilerde tatlı bir seda arama ne bir kahkaha çınlar ne de aksi koşturma etrafa dermanım var diye senden başka dinleyicin yoktur az ısınınca ateşin har diye bağırma,aslında etrafın soğuktur ayağın yerden kesilmesin saatin vuruşunda dönen zemberek değil ömründür gizli anlamlar arama huşunda solan yalnızca senin gülündür bazen kar tanesi bazen köpük tüm yollar aynı yere çıkar kendimizden çıkıp baktığımızda yanımızda yine benzerimiz var herkes ayna herkes uçurum birbirine dekordur aşılmaz gözüken dağlar pamuk ipliği iltifattır ilişkimize doldur, bizi ancak içkiler bağlar alay uçup çakılmıştır yere her yer akbaba her yer kuzgun kartal kanatlarıyla geziyor dünya tepesinden dal sarkmasına üzgün ağaçlar boyun bükmüştür bir kere |