kızıp öfkelendiğinde unutma n’olur insan insanın gönül borcudur
kestim şu gördüğün sahil tabiatın yumuşak karnını gece uyumadı daha sabahın ilk ışıklarında yürüyorsun orada ayakların çıplak ellerin mübah gözlerin bağlı bir kadeh daha alıp içmeli hicaz makamı bitmeden eğer ayılırsan durup dururken ruhum ayrılacak ruhuna
kestim başlangıcın uzak sesiyle kör gururunu inatla dağlanmayı bekleyen zehri alınmış dilin masumiyetiyle ekmek gibi üç kere öp beni ben de düştüm söylemin renklerine örselenmiş heyecanlar için dünya baş aşağı iken geçtiğin bu kalp var ya suyu bulandıran kanı lekeliyor
kestim senden havalanan serçeyi kartal olup konuyor bana keşke ismin hiç susmasa gece biriktirdiğim adıyla doldurdum göğü adının çok halini saydım basamaklarda adımlarımı yokluğuna ayarladım koluna girdim boşluğunun el ele geçtik arafa uzun bıçaklar gecesiydi hatırlasana
kestim büyük bir uğultunun arkasından gelen sessizliği uzun bir şarkıyı aniden işitip içinden devamını söylemek için kestim çok azgın bir denizde kulaç atıp su yatağında kalmaya gayret ederken aniden suyun sana boyun eğmesi gibi kestim kestim ruhumun seni sevmesini göç başlayınca bedenimizde bıçağın sırtı buna aşk diyecek…
alicngizoyunu (…aşk hayata bir kere gelir,deniz gbi hareket eder… ama hep aynıdır…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uzun bıçaklar gecesi... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uzun bıçaklar gecesi... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bu defa parantez içi yalanlamış
hem şiiri hem de seni acam :)...
sevgimle hep...