(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
:( HüZüN :( şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
:( HüZüN :( şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevgili arkadaşım gerçekten güzel bir şiir öncelikli olarak kutluyorum. Gönülün üzgünlüğü, beraberinde içe kapanıklığı getirir. Buda hicranı doğurur. Hüzün deyince aklımıza mutlak anlamda feryadı ve hicranı getirir... Bu da kaçınılmazdır. Artık kartopu olan acılar, özlemler, yavaş yavaş yuvarlanarak kardan adama dönüşür. Büyür, büyür bazen ki çoğu zaman bizi geçer. Farklılaşır ve farklılaştırır insanı. Bazen hüzün ve hicran kurtuluş simididir. Benliği atmak ve hiç içinde hiç olmak için. Bazen de bir fırtına olur savurur diyar diyar. Coğrafik anlamda olmasa bile gönül coğrafyasının sınırlarını yok eder. Artık Hallacı Mansurlaştırır gönül deryasında. Gülerler, alay ederler, bazen suçlarlar ve cezalandırırlar hüznün girdabındayken insanı. Hüzün ümitsizlikle uyuşmaz, ümüt ve ulaşılmaz bir ümit hüzne boğar, gemilerini yakar limanında sevda denizinin. Ama, ama bir gün mutlaka gelir, güneş doğar, karanlıklar silinir, ne kadar büyük olursa olsun eritir hüzünle, hicranla şekilleşmim kardan adamı. İşte o güneşin doğuşunu beklemek, karanlıkta olsa yön gösteren yıldızları seyretmek, şafağın kızıllığını o sevdanın saçlarında taramak bağlar insanı hayata. Saygılarımla.
bu son çırpınışı yüreğimin, son kanat çırpışlarım, her yanım kırık dökük kaptansız tayfasız bir gemi gibiym koskoca okyanusta tek başıma , rotamı kaybetmiş im hangi yöne gittiğini bilmeyen, her gün biraz da ha solmakta, her gün biraz daha batmaktayım, sevdanın derinliklerinde...
İskeleler genelde ve çoklukla hüzünlü olmakla beraber hep çırpınışların fotoğraf karesinde yer alır . Hiç kimse olmazsa martılar dekoru yalnız bırakmazlar ....
Kutluyorum kaleminizi, yüreğinizi ...
(Sevgili şairimiz keşke bu kadar çok ve bence gereksiz ayraç kullanmasaydı dizelerin içinde, arasında)
"Yüzmeyi bile/bilmeyen yüreğimi bırakıp gittin ya okyanusun ortasında.."
Bu ifade hakikaten çok hoşuma gitti. Ne güzel düşünülmüş.. Bırakıp gidenlerin ardından, yalnız başına yaşayabilmeyi öğrenir yürek. Zor olsa da, öğrenilmesi gerek. Tebrik ederim.
Diyorlar ki, Kısa birkaç satırdan oluşan deyişlere şiir dememek lazım... Hayır. Bunu diyenler gelsinler okusunlar. 3-5 mısrada kaç ciltlik kitap hacminde mesaj verilmiş. Çok seviyorum kısa şiirleri. Tebrik ederim.
Gönülün üzgünlüğü, beraberinde içe kapanıklığı getirir. Buda hicranı doğurur. Hüzün deyince aklımıza mutlak anlamda feryadı ve hicranı getirir... Bu da kaçınılmazdır. Artık kartopu olan acılar, özlemler, yavaş yavaş yuvarlanarak kardan adama dönüşür. Büyür, büyür bazen ki çoğu zaman bizi geçer. Farklılaşır ve farklılaştırır insanı. Bazen hüzün ve hicran kurtuluş simididir. Benliği atmak ve hiç içinde hiç olmak için. Bazen de bir fırtına olur savurur diyar diyar. Coğrafik anlamda olmasa bile gönül coğrafyasının sınırlarını yok eder. Artık Hallacı Mansurlaştırır gönül deryasında. Gülerler, alay ederler, bazen suçlarlar ve cezalandırırlar hüznün girdabındayken insanı. Hüzün ümitsizlikle uyuşmaz, ümüt ve ulaşılmaz bir ümit hüzne boğar, gemilerini yakar limanında sevda denizinin. Ama, ama bir gün mutlaka gelir, güneş doğar, karanlıklar silinir, ne kadar büyük olursa olsun eritir hüzünle, hicranla şekilleşmim kardan adamı. İşte o güneşin doğuşunu beklemek, karanlıkta olsa yön gösteren yıldızları seyretmek, şafağın kızıllığını o sevdanın saçlarında taramak bağlar insanı hayata. Saygılarımla.