16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2980
Okunma
Şimdi beşinci mevsimdeyim
uzayan günün tam ortasında.
İçime akıttığım gözyaşlarıyla/
yeşertip sevda çiçeğini
denizlerden çıkardım tılsımlı baharları.
Güneşten karanlık sızmaz
kırma, öksüz çocukların şaha kalkmış umutlarını..
Benlğimi esir etmiş rıhtımına
en hırçın dalgalarla dövüyor beni zaman
kum saati devrede;
ritmik tanelerini atıyor hızla.
Sevda düşlerine dalmış dallarında çınarın
bembeyaz duvağı süslemiş nefesini rüzgarın.
Tozlu aynalarda saklı/
meçhule uzayan yollarda,
başlasada yaprak dökümü
taşralı tedirginliğimi gizleyemedim hala,
zerre mecal varsa ayaklarında durma..!
İnanmadılar ya hala beşinci mevsimin varlığına/
bir tutam umut vardır mutlaka
bulutları arşınlayan adımlarınla,
usulca yaklaş yamalı duygularıma
anlayacaksın daha kaç mevsim var orda.?
Daha kaç bahar var yaşanmadık...
Aynalar zamanı gizlice yoğurdular
gökkuşağından yüzlerce rengi çaldılar.
Yedi renk ve dört mevsim kaldı geriye
yeni ümitler dalından kopmasın diye;
Bir damlacık umut istiyorduk sevgimize
ve maviyi kuşanıp koşmak kaldı bize..