Ben aşkı b/aşka yazardım
Herhangi bir gün
uyuduğunda artık bütün sesler durmuş olacak bedenin soğuk ve sıcaktan muaf turnalar yerine solucanlar aldığın her nefes tedavülden kaldırılacak Susacaksın sessizliğe İşte sen insan dediğim müsvette bu kadar anlamlısın benliğim gibi çürüyünce Kalkıp silkeleyeceksin kendini ciğerlerin dökülecek kargalar uçacak üzerinden ellerinle yemleyeceksin ruhun asla uyuyamayacak Herhangi bir gün giyindiğin son elbisen bembeyaz olacak rüzgar Sahi; Sen hiç ölüme şiir yazdın mı? gök yüzüne sığmayan bulut yağdıramadığı yağmurun öfkesini aldı mı hiç gözlerinden? ben yaralıyken vuruldum nasıl, nasıl da acıdı içim Şimdi bir ayrılık düşün kalan ve giden haklı ve anla anlayabilirsen hayatı kaç türlü ölüm var sayamıyorum artık bu ne zenginlik böyle Hayat boyu sürgün sürgülenen kapıların ardından para, aşk ve huzurdan başka ne ki gerisi koskocaman bir yalan merak ediyorum; akıp giden bir ırmak kaldı mı ileride? umutlarmı yeşertmek için çoğalan söğüt dalı belkide kurumasa yatağı hayat taşırdı kenar boyu uzun yatıya misafir olmadan anasının diziden düşer miydi boynu? ah! Sen diyince hava kararır şimşekler gelir bulur ağlamak geçer gözlerimden çarpar kirpiklerim birbirine gözümden düşer sibel damlaları toprak hasretini kırar avuçlarım içinde ve göstererek ölü eti yiyen bem beyaz elleri bırak artık üzülmeyi terzilik baba mesleği olsa ne yazar dikiş istemez kefen Şiirler ne anlatabilir ki altı üstü kelimeler işte kalem ve kağıdı yok say nereden anlayacaksın ne halde yar? bak üç şiir yazdım sana bu dördüncüsü oysa değişen tek şey gecenin örtüsü Kapıyorum gözlerimi geçsinde göreyim ışığın hükmü Gidebilirsin hepsinin finalinden hatta ve hatta şarkılarıda al kendi melodisini besteleyen rüzgar misali ıslık çalarak yürürüm ben teselli verip durma bana senin üzerine sessiz harf tanımam ne zaman adın düşse alfabeden dilim çıplak kalır hiç bir şeyden tat alamam Artık beni yok say HAYAT! Hiç bir kadını eskisi gibi sevemiyorum artık kadınlar mı eskidi? yalnızlığa mı alışıyordum yoksa? seni severken... pardon adı yalnızlık mıydı sevginin? Kadınlar ki yokken farkedilir varlıkları bir akşam çok geç saatlerde kollarının arasına alırsın yastığı aşk şaşırır menzilini Kadınlar ki Ahmet Haşim’in kafiyelerinden uzak bir sesle bulur seni gözleri bilmez acının ve cesaretin rengini kocaman dilekleriyle yıldızları toplarlar gök yüzünden ben aşkı b/aşka yazardım... |
Yıkıla döküle kıvrılan hayat yolunda, inanılmaz tutkularla şekillendim.Geçtim de eğri büğrü sevdalardan birsürü, sonunda yapayalnız bir gülüşle serinlemeyi öğrendim..Hayat bir üçüncü gözle bakmakmış olana, kendimi yorumlarken harflerimle bileyebildiğim kadar mazide direndim. Ancak şimdilerde değişimi kabullenip işte hayat derim...Ah sevgili, anlamıydın aşkın, seni özlerim....demiş şiirdeki kurgu sanki
Duyguların aktarılışı güzel sıralamdırılmış .İki ayrı şiir gibi duran düşünce biçimi de okuyucuyu algılamada zorlamayacak biçimde iç içe geçirilerek başarıyla sunulmuş bence tarafınızdan.
Dostlukla