* Unutma *
Dudakların emer aşkın tadını/utanır gövden,
bakışların arasından külhanı maskelerle, kaygı üreten yamaçlara tırmanıyorsun efsunlu gözlerini aç ve itiraf et, zamanın imlâsı yok Akdeniz kıyılarına ulaştı acın, dalgaları biçerek... çocukluğun muydu aramızda, yaban bademli kokularla el sallıyan? Ayrılığa hazır bir cümbüşmüş, çantadaki hediyen bütün kaleleri dağıttı öfken şimdi sönmüş küllerden dönüşü deniyorsun unutma, ağır adımlarla yürüdüğün yollar sirenleri bozulan bir sessizliktir. Baharı bekleyen papatyalardan sana el değmemiş, çiçekler getireceğim kocaman dağları aşarak, sevda sazımla sönmüş kentleri dolaşma sessizliklerde her sokağı, saklı sözcüklerle örtülüdür macera bu ya, Aslı ile Kerem misali. Gizli sevinçlerinle, sevişen çıplak ayaklı bir çocuğun bakışıyım, peşinden bir gitarın tellerine, kırılgan ellerimle dokunuyorum daracık sokaklarda kum tanesi gibi dağılmışım faytonlar geçiyor üstümden ağlıyorum, beni duymuyorsun. Nuri Dağdelen 27/12/2013 |