Boğulurum...
bir odanın içindeyim
bir duvarında siyah bir tünel tam karşı duvarında başka bir tünel sürekli trenler geçip gider iki tünel arasına döşenmiş ray üzerinde kimisi simsiyah duman tüttürür bacasından kimisi beyaz beyaz bir gelincik misali bazıları sessiz sedasız gelip geçer önümden bazıları yıkıp viran eder odamı tek yönlüdür ray bütün trenler hep aynı yöne geçip giderler bir duvardan çıkar diğer duvarın siyahında kaybolurlar yağmur yağdırırım bazen vagonlarına bazen güneş olur ısıtırım şimendiferini trenin bazen kasırgalar estirir ruhum; sarsılır vagondaki hayaller bazen asude bir bulut olur sadece seyrederim geçişlerini dört duvar arasında bir mahkum halindeyim penceresiz duvarlar örmüşler etrafıma tek meşgalem işte duvarlardaki bu iki tünel geçip giden trenlere dokunamam tekdüze bir hengamenin ıssızlığında geçip giderler bazen hüzün bırakırlar odamın izbelerine bazen mutluluk kokuları hisseder ruhum ben ben mutluluk kokularında seni bulurken yokluğunun hüzünlerinde can verir boğulurum... Metin Kaya İLHAN Faroz TRABZON 20.12.2013 |