Akıl ve ruh sağlığı yerinde olan sıradan bir insanın , çevresinde , ülkesinde gördüğü ,
yanlışlıkların , hataların , düzeltilebilmesini sağlayabilmek adına sahip olduğu kelamı
ya da kalemi vardır.
Denetlenemeyen yetkiler , usulsüzlüklere gebedir daima..
Sepetteki çürük yumurtaları ayıklamak yerine , yumurtlayan tavuğun peşine düşmek
abesle iştigaldir.
Tüm yurttaşlarımızın hizmetiyle görevli herkes , yurttaşlarının takibi ve denetimini ,
uyarılarını da dikkate almak zorundadır.
Yoksa yaşadığımız rejimin adı Cumhuriyet ve Demokrasi değil , Oligarşik Faşist bir
Dikdatörlük olur. Sen ya da ben yoktur.Bu ülke insanlarının tümü eşit vatandaşlarımızdır.
Parti ya da siyasi görüşler değişir ama halkımız bir bütündür.
Eğer yolunan bir kaz varsa orta yerde , o kaz bütün halktır ...
Ben güzelleme şiirleri yazmayı sevmem.Adı yalakalık olur diye..
Mümkünse uyarı , eleştiri ve taşlama şiir tarzını tercih ederim . Bu da benim yapım gereği olsa gerek...
Tüm yurttaşlarımıza sevgi ve saygılarla.

*

bu gece hiç uyku tutmadı beni
bir yakın çekim ayarla sevgilim
ikimizden bir duvar yazısında mesela
susma sustukça sıra sana gelecek misali
konuşalım sevgilim hiç susmamacasına



ne de olsa silecekler bizi
bizim aynı rengimizi kullanırlar önce
yok ederler zeminimizi düşeriz
ama duvar yazısında izlerimiz kalır yine de
imkansız aynı rengi tutturmaları
susmamız da genel adaba aykırı
konuşmamız biraz ustaya saygı yoksunluğunda
öyleyse
duvardan duvara merinos olmaktansa sevgilim
şimdi bağırmak zamanı deriz de
birileri millete ana avrat düz giderken
buysa gereği madem ki
biz de hak edene molalarda söveriz



Ankaranın hırsızına bak
gözlerinin felfecirine bak
ustam bütün mülkü almış
şu çömezin arsızına bak
bu nedir diye sakın sorma sevgilim
marşımız budur artık iyi bilelim
susmaktansa marş söyleyelim
emniyetsiz kapılara kuyruğu sıkışmış
bön bön bakan’ lar biz miyiz sevgilim



sevgilim
neden bizim de ellerimiz öyle uzun değil ki
şerefsiz hergele takımı ceplerimizi dahi yürütürken
mal beyanı mor kuzular hala meleşir mi dersin
meydan meydan
böğürmelerine bakarsan
sanırsın gergedan



yıl geçmiş yahu
yıl geçmiş ihbarlar edilmiş hırsızlara
hırsızlar oralı dahi olmamışlar sevgilim
ne romantik değil mi
yaklaş biraz daha canım
duvar soğuk
üzerimiz boyanmış
mevsim ayaz
göt-ürür adamlar yüzünden
cep delik cepken delik
kışta ayazda don’ da pantalon delik sevgilim
üşür durur oldukça nazik yerlerim



Tanrım ah ah !
duvar yazısı olmak da ne zor iş miş böyle
hikmet-i ilahi dir bu belki de sevgilim
adamlar çala çala çalgıcı oldular
davulcularımızı da geçtiler netekim



sevgilim neresinden baksan
aşkımız buram buram
biraz kaşısana
kaşınır şuram buram
uyuzu bunlardan kaptık karrdeşlerimm
milletimm der birisi
kim lan milletin desen yanıtı yok sevgilim
bu nasıl aşktır ki
dört karıya kadar uzanır elleri
kızarmaz çarık yüzleri
ah ne de uzundur yılan dilleri



sevgilim bunlar nahoş şeyler
şeytana hoştt diyelim
bırakalım biz aşkımızı yaşayalım ikimiz
ne de olsa
karrdeşşlerimm
bunllarrr
bunlarrr diye
bizden bahseder şebeklerimiz



zaten biliyorsun sevgilim
bu şiir
bu haliyle aşkımıza yakışmazdı
hırsız
yolsuz
imansız çeteler
keşke bu şiire bile karışmasaydı
kızlı erkekli şiirdir bu malesef
ayıracaklar bizi sevgilim
hırsızlı
sahtekarlı
düzenbazlar
çekemezler sevgimizi netekim



şimdi duvardan duvara seslenelim sevgilim
bağıralım kurda kuşa
bizi sildiniz zannetmeyin
buradayız kızlı erkekli
netekim cümle aleme rezil edeceğiz sizi
ve bağırıyoruz işte



" hırsız vaaaaar "
" koşun yakalayın çalıyorlar çalgıcılaaaarrrr "
" tutun imansızlarııı "



ne emniyetli memleket bu sevgilim
az duyar hastalıklı şebeğin biri
emniyetin kulakları zaten hiç duymaz
bir bize yetiyor güçleri sevgilim
neyse
biz işimize bakalım
bu genel imansızlardan feyz alıp
tumanlarımızı kaptırmayalım netekim
imanımızı tazeleyelim sevgilim
imanımızı tazeleyelim inşallaahh ...

.....
.....


/ görelim Rabbim neyler ... neylerse güzel eyler ... /




*
Mert YİĞİTCAN
30 12. 2013
istanbul