ELVEDA
ELVEDA / Affet, sevgilim sandım seni..
Sancılı İstanbul gecesinden, Kaybolan limanlardan; Seni bulmak, tanımak.. Sevdiğimi sanmak. Seni görünce, sana sarılmak, Ve ütopik bir dünyada sana bağlanmak. "Ne kadar yanlış, ne kadar saçma!" Deyişinde emin olmamak. Seni bulmak; bulduğuma inandırmak.. Ve koca üç yıla sığdırmak, Orta köy de gezmek gibi. Boğazda balık tutmak.. Çiçekçi kızın evlilik düşü gibi.. Senle gezmek, senle dolaşmak. Aldatmak, benliğime acı çektirmek, Aşık olmak, yaşamdan zevk almaya şartlandırmak.. Meğerse, senle hepsi yalanmış. Yalan, yalan, yalan.. Sen prangalar kentinde;delikanlı yaren iken, Ben pastel arayışların prensesi. Yaklaştığımda, sevginde boğulduğum İstanbul gibi.. Sindirilmeden yutulan güzel zamanımın düşü, Ah, ahh... Vefasız aşkım! Her şeyi yazarım derken,yazamadığım, Zor saydığım kelimeden hep korktuğum, veda çanlarında.. Kaçmak, saklanmak, hırpalanmak, Karşı yakadan gelen acı yankı gibi.. Bir İstanbul’a birde sana "Hoşça kal" Demek! Ne acıdır bilir misin? İnsan sussa da ruhu konuşur, Yürek istemese de, elleri yazar, Veda! Veda... Bak! Yazılmış bile kocaman bir veda! Ey sevgi düşlerinin, tutuklusu, Koşullanmış aşkın kayıtsız yareni, Takıntılı, izinsiz alıntıların prensi. Yapay mevsimlerin çelik kapısında, Çözeltisiz iklimlerin inatçı burcunda; Diyebiliyorum artık bende sana; Elveda.. Elveda.. Elveda.. A.Esra OSKAY |