UNUTMALIYIM AMA NASIL?
UNUTMALIYIM,AMA NASIL?
Keşke güneş terk etmese, Keşke akşamın siyahlığı ruhuma değmese.. Ama yine akşam.. Ve sisli hayatın tam üzerinde, İnce yağmura aldırmadan, Yürüyorum dar çıkmaz Kent’ten, Yaşadığın martıların küs olduğu Kasabaya doğru… Ve yine seni düşünmeden yapamıyorum; Kim bilir nerde,kiminle,ne yapıyor? Hasta mı,sesi gülüyor mu? Hala yüreği ağlarken,mısralara kahkahalar katıyor mu? Artık sana verdiğim anılarda eskimiştir,yıllar gibi… Elimde sana ait kırışmış bir resmin. ‘’Acaba hala resimdeki gibi mi,’’ Değişti mi yüz hatları,yoksa yaşlandın mı? Ama biliyorum ki;değişse de her şeyin,değişmez o asil gözlerin! Yürüyorum,sanki sana uzanacakmış gibi yollar.. Oysa bilirim; kilometreleri hapsetmiş bu kader! Ama yinede buruk hüzün içimde ve seni düşünüyorum. Sevgini arıyorum,seni,sesini…Ama yoksun! Her şeyim var buralarda ama bir şeyler eksik,sensizim şurada! Yine seziyorum,hissediyorum sensizliği, Koşuyorum,çıplak ayaklarımla.. Bilincimi ertelediğim bilinçsizliğimle.. Kalbimi şımartıp,aklıma dur dediğim komutla sana koşuyorum! Uzatıyorum elimi,tutamıyorum, Sarışın kedinin,esmer köpeğe sarılması gibi sarılmak istiyorum, Kollarım seni istiyor, Sokak çocuğunun sıcaklığı istemesi gibi; Isıtmak istiyorum,yüreğimi yüreğinle… Cebimdeki yoğun parayı sonuna kadar tüketmek istiyorum. Sana,sesine,gülleri satın almak için.. Umurumda değil hiçbir şey! İşte;aklıma geldiğin zamanlar, Hep seni düşlediğim akşamlarda, böyle çılgın oluyorum! Birden yüzünü görüyorum,ilerideki arabanın içinde, Sana kavuşmanın heyecanında; ‘’Bitti özlem,buldum onu ‘’diyorum! Gece kapkara olsa da seni görüyorum,oradasın… Birden ay ışığı vuruyor ve yıldızların pırıltısıyla bakıyorum ki;o sen değilsin! Birden aklıma geliyor,o son sözün; ‘’Artık çok geç’’ Dizlerimin bağı çözülüyor; Çimler üzerine yığılıyorum,dizlerimi karnıma çekmiş, Ellerim küskün mendil olmuyor, Göz yaşlarımla üşüyorum… Titrek kalbimden dilime dolanınca;iç çekişler, Bende sana diyorum ki; Seni unutmak için;Artık Çok Geç! Bilemiyorum daha ne kadar sürecek, Sensizliğe daha ne kadar dayanacağım, Bilemiyorum ama acılarla öğreniyorum; ‘’Unutmalıyım ama nasıl,kiminle ve ne zaman!’’ A. ESRA OSKAY 28.12.0007 …21:55 |
Unutmayı tekrarlayarak, unutamayız. Beynimizdeki nöbetinden onu kovmalıyız. Unutmak için unutkan olmak şart değil. Akışına bırakmalıyız hayatın kendimizi ve acının bizi unutmasını beklemeliyiz. Yaslar elbet olacak. Acı muhakkak yaşanacak, ama matem gün gelip de bizi terk edecek. Yıllar sonra da anımsadığımızda buruk sisli bir hatıra olarak konacak yanağımıza...
Bırak o seni unutsun, sen unutkan olma...