VİŞNE ÇÜRÜĞÜ SEVDA!
VİŞNE ÇÜRÜĞÜ SEVDA
/ Ölümü düşlerime mi almışımıyım ne? Bu sesizlik niye? Bu Kenti sarmış hüzün.. Telefon kulübesinde intihar eden bir kız görüyorum. Keklikler dolaşırken yamaçlarda, Kekik kokusu geliyor burnuma. Pastorize edilmiş sevdalarımdan biri , seni mi arıyorum ne? Kimi arıyordum, ben bu şehir de? Bir deniz sahilin de eskiyen siyah beyaz fotoğraflar, Resimlerde unutulan acı bir gülümseyiş; Kimin, senin mi ne? Parantez içine alınmış sokakta; Ankara caddesi, Ve kül rengi kumrular da seni aramaktayım. Yunusun akvaryumdaki mavi çırpınışlarında, Dalıp dalıp gidiyor bu nehirde çocuklar, Çocuk doğuran gebe anneler.. Sancıların, terlerinde mi arıyorum; seni ne? Vadilerde, kilim desenli kelebeklerin kanatlarında, Aşkları deviren anıtlarda; Olup bitenleri neden görmezsin sen? Eyyy özlemlerimi iptal ettiren şımarık çocuk! Ansızın bir telefon sesi sıyırırken düşüncelerimi, Hiç bitmeyen senfoniler çıkıyor karşıma, sungur kuşlarının peşinde kartallar bu şehirde! Artık burnuma kekik kokusu gelmiyor,keklikte avcının cebinde, Kuguların dansını imgeliyorum; yeşil ırmakta, Pembe tenli genç kızların oyalı tülbentlerinde.. Gökgürültüsü ve sağnak,şimşek çakıyor, Işıltılarda seni aramanın yok oldugunu anlıyorumuyum ne? Akan sulardan okyanus olmaz bunu da çok iyi biliyorum. Vişne ağaçlarında çürüyen sevdamız aglıyor, Pelin otları, kibrit çöpünden çıkan alevden utanmıyor! Çingene sevişmeler son buluyor,bir dilencinin gözünde.. Kasketli yaşlı adam,at arabasında bu Kent te. Yarım kalmış şarkılarımız , türküler,kırık ezgilerde.. Kimi arıyordum, ben bu Kent te? Yasadışı sevdamı mı? Gece ayazında, bir ıslık ıskalarken benliğimi, Sen yoktun olamadın da be canım; Sığamadım sesinin ıslaklığına, Kuşlar ağlarken bu Kent te , Neyleyim; Sevgim,ben sevdamı özlemişim,bu şehirde! Barikatlar kurulmuş, Soytarılar dizboyu, Şiveli adamlar sokaklarda, Biliyorum; Sen bu Kent tesin? Sen vişne çürüğü renklerde donansanda pembe bulutlarda.. Yıkık bitik umutsuzluklarda, İstenmez suçlarda.. sabah oldu, Belki bir yağmur sonrası kapımı çalacaksın; Vişne çürüğü dudaklarınla. İşte o zaman; en direngeç nehrim taşacak.. Ama bu Kenti artık yaşatmayacağım. Karanfil kokulu evinin balkonunda, Duyumsuyorum; avuçlarının terlediğini,nabzının yükseldiğini.. İniltili sözlerini... Sesinin kırçiçeği sende kalsın! Bu Kent te kalmam için yok geçerli sebebim artık! İptal edilmiş kalbimle başka şehirde başka nehire..Gidiyorum artık! Ne resmin kaldı elimde,ne de begonyaların rengi gözümde.. Belki bir gün bu nehirde, Agıt yakan türkümüz çalarken dillerde.. çınar ağacının dallarında..vişne çürüğü elbisemde, çıkarsan karşıma; Çığlıklarımda; bağırırsam eğer, seni buldum mu ne? Bilki; Ruhumun konuştuğu bedenimin cansızlığındasın O an! Dağıttığım buseleri şimdi yakalaya bildin mi ne? .............................................A.Esra OSKAY |
Lütfen sizde benim gibi sesli okuyun, kendi eleştirinizi kendiniz yapın. Eminim ki siz isterseniz çok daha güzel çok daha başarılı hissettiren bir şiir yazabilirsiniz. Yeteneğiniz elbette var ama yeteri kadar okumuyor, kendinizi eleştirmiyorsunuz...
Saygılarımla