Ben Sana Kalbinden Asıldım
hem aklında kalayım
hem de gidebildiğin kadar uzağa git diyorsun ben sana kalbinden asıldım ben senin bileklerine şah damarımdan bağlandım içinde kaynayan yanar dağı çaresizliğinden yayılan isyan sanıp üstüme kapattığın kapıların anahtarlıkları içinde saklandım tuz bastım gurur yarama yeni bir gün yeni bir umut dedim katlandım umut yok derken kıvrılan dudaklarında küfre dönüyorsa adım sana masumiyetin katili demez miyim ben ne kadar arkasında durdun göğsünde ki üç mızrağın içimde çatlayan her yerden sızıyorsun boşuna haberim olsun senden deme sakın ne hükmü kaldı artık beni beklemediğin durağın mutlaka yaşama eksik bir müjde düşecekti bu senin bir daha yeşermeyecek sevdansa eğer her dua adının arkasında müzmin bir ağıt kalacak bilesin ’kendim ettim kendim buldum’ ne büyük sözmüş daha iyi anlıyorum sevdiğim gibi sevilmemişim meğer söndür şehrinin ışıklarını artık seni bana hatırlatacak herşeyi ezberimden çıkarıyorum sus artık sustur içinde ki karakter kadınını daha dün avuçlarıma kazıdığım adresini hafızamdan hatıramdan kaldırıyorum günlük hayatının küçük ayrıntıları gibi tok ve pişkin geldin alışkanlıkların depreşti belli ki zehir zıkkım bir lisanla herşey bitti dedin sanki bir alışverişin tastiğini alacaktın benden ne kadar da sıradan bir tavırla söyledin |
neden hüzünlü şiirler bu kadar etkileyicidir
hele sizin kaleminizden duygular bir başka koşmuş hüzüne
ben çok beğendim seslendirmede başka bir güzellikte
şiir size yakışıyor selamlarımla