VASİYET
bir sabah kardeşim Mazlum’dan çok şey istedim
dedim çık ekmek al,bize en uzak fırından ama çok al,hatta hepsini al. dönerken rastgeleceksin birçok zengine. onlara tek tek dağıt rahmet niyetine öyle, eve erken varayım diye de acele etme! üstelik aldırma karnının zil çalışına sokaklar zengin dolu olur sabah vakitlerinde. ama yerlere de bak ha! bazen yükünü taşıyamaz zenginliğinin kimisi çöker,önünde kirli bir mendil,en işlek caddesine vicdanının. yolda üç-beş yalınayak görürsen sakın durup bakma! acını içine at,sana dert olsun.o dert nedir bilmez nasılsa yolunun üstünde Adsız Dede’ye de uğra,ne zamandır çıkmıyor sesi yetmişinde adamın giyecek bir ceketi olmaz mı camı kırık dolabında dağıtmadıysa bütün kazancını sevilme,sayılma hırsına. dönüşte İsyancı Baba’ya da uğra dinle bakalım dem vuruyor mu eşitlikten,adaletten hiç de utanmaz ayakkabısının altındaki onulmaz delikten hem esirgemez lafını;ağzı kemikli,gözü görmez köpekten. eve varmaya yakın otur,dinlen bir mezar başında düşün,hatırla,anlat;gelene,geçene,gidene böyle vasiyet etmişti,yüreği pasaklı abim,giderken,diye. |