kapılar kırılmalıne desem açılmıyor kilit açıl desem diz çöksem omuzlasam olmuyor kapılar kırılmalı bunu gökyüzü diyor kırılmalı kapılar demiri, körü, karası sınır kapısı ve kafatasımızda anahtarı belleğin uçurumundaki artık kırılmalı kapılar ayaklarımız uzun adımlar atmalı kanatlı adımlar ciğerlerin içindeki dağlar ip atıyor tutulmalı ve uçurumlar açmalı ardımızda kalan kapılar atılmalı içine kilitler anahtarlar fırlatılmalı yağmur bunu istiyor damlayı yaprağına bekleyen çiçek duvarların üstünü yeğleyen çocuk göğsüme pencere isteyen yürek pencere bunu gözlüyor ne desem açılmıyor kapılar açıl desem diz çöksem dil döksem omuzlasam olmuyor kırılmalı kapılar sabırsız yeryüzü bunu bekliyor ömer faruk hatipoğlu (ym sanat, mayıs-haziran 2002) |
bazen kafalar..saygılar üstad