YAKAMOZ......hangi şehirden çıksam yola yolculuk gözlerinde son buluyor sevgili.... son kuşlarda göçmen düşlerle uğurlandı yaz artığı bulanık şehir kaldı geriye önce ölü rengiyle gelen yapraklar ardından yağmuru zatürre bir mevsim çaldı kapısını yalnızlığın akşam üstü rüzgarlarında çoğalan paltoların içindeki acılar vuruyor dalgakırana ve eğri büğrü zamanlar en suskun haliyle aşkın sırlarını topluyor geceden.......... daha uzun bir ırmağın gözleri kapalı merhabası düşecek sokaklara ağrıları her korkuda çoğalan çocuklar saklanacak yarı baygın dolunaylı ayazlarda şarkılar heveslenecek en duru yankıların sevgisinde arkası yıldızlarla boyalı pencereler açılacak yüzen kağıttan hayallere mektuplar yazılacak en yeni siyah beyaz fotoğraflı anıların koynuna ve bir tren geçecek sınırlarında bulutlar koşan şehirlerden asfaltlarda ağırlanacak zifiri sonsuzluk ardına kadar açık gökyüzünde uçacak tayyareden umutlar daha çok özlemler dalgalanacak denizin slow şarkısında yani benim güzel ruhum daha beklenmeden beklenen her/şey uykudan uyanacak birden bire...... aşk görüyor/musun sislerin griliğinde dağınık bir yatak gibi düşler nereden geldiği belirsiz hayallerin sesi uzanıyor yatağın kasvetine bulutlardan atlaslar basılırken mavi ahşaptan duvarlara ağır küller serpiliyor yastık aralığı suskunluğa hadi sevda ağır tecrübenle baygın sözcükler türet geceye ve uykunun en soğuk yerinde basamakları tek tek adımla/sın yüreğim...... sevgili üzüm yeşili bir yerin tonlu renklerinde özlersem seni o zaman şu tuhaf gök/kuşağı melodisiyle acıklı bir şarkı mırıldan düşlerime bilirim/ki sevda sol yanındaki yakamozda gizli............... |
duygusuyla güzel bir şiirdi,
hüzün verdi.
tebrikler,
selâmlarımla..