MİRANDAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Aşk aşk ’’ diye diye sonunda benim de kayışları kopardınız. Alın size aşk.
Hayırlara tebdil, bir rüya gördüm.
Uyuyorken yıkılası viranda. Ne alaka diye kendime sordum. Geziyordum Gümüşhane-Şiran’da. Hissettim ki her taraf misk kokuyor. Bülbüller figanda öyle şakıyor. Bir afet ki durmuş bana bakıyor. Yemin ile, kalbim durdu bir anda. O nasıl kaş, o nasıl göz, nasıl yüz? Ten kadife, bulamazsın tek pürüz. Bakıyorum öylece öküz öküz. Benden başka bakar bir sürü manda. Hatun sanki yüreğimim içinde. Görmemiştim böylesini Maçin’de Ne Fransa, Ne Almanya, ne Çin’de Yoktu eşi ne İran ne Turan’da Ayıp dedim, nefsim ile savaştım. Nefsim galip geldi ki ben de şaştım. Bir hamlede tam yanına ulaştım. Dedim varsın günah yazsın Kur’anda Görünce afeti adeta koptum. Diğer öküzleri kenara teptim. Sarıldım beline bir güzel öptüm. Kellem gitmiş idi olsam İran’da. Tadmamıştım böyle aşkın tadını. Sevmemiştim ben böyle bir kadını. Dedim ’Hele söyle bana adını ’ Gülümsedi. Dedi ’Adım Miranda’ Sami der ki öylesine aktım ki. Şimşek olup öylesine çaktım ki. Uyanıp da etrafıma baktım ki Üzerimden kaymış yorgan, bıranda |
Kıymetli hocam
Şiir sayfalarında pek olamıyorum bu nedenle kaçırmışım sizin ‘miranda’ adlı şiirinizi çok hoş ve güzel şiirinizi yüzümde tebessümle okudum, gerçi vay be hocam götürmüş hatunu herhalde helal olsun hocama yakışır falan derken şiirin sonun da yorgan’ın yerde olduğunu okuyunca
tüh be dedim bir anda))
Kaleminize ve fantezilerinize sağlık
Saygı sevgilerimle.