YEKVÜCUTBuna savaş demeyin kışt diyoruz domuza Saati dört on bire kuruyoruz yekvücut Köyde imece derler, verdik omuz omuza Hınzırların izini sürüyoruz yekvücut O lain ki Türk kanı bürümüştür gözünü Salamon’a satmıştır ruhunu ve özünü Kuyruğu elimizde,deşmek için gözünü Gece gündüz izini arıyoruz yekvücut Yakaladık bir kere bırakmayız peşini Daha şimdiden serdik beş yüzünün leşini Elbet bitireceğiz cümlesinin işini Açık kalan defteri dürüyoruz yekvücut Bismillah demiştik ki hırlamalar başladı. Ağlayıp inlemeler, zırlamalar başladı Yırtık dondan ha bire fırlamalar başladı Yedi düvele karşı yürüyoruz yekvücut Biz sorunun adına dedikçe milli beka Kimisi anlamadı çünkü kıt idi zeka ‘’Geleceğiz bir gece’’ Dedik; sandılar şaka O aptal kafaları kırıyoruz yekvücut Nice şehitler verdik, yaşadık bu acıyla Şimdi o kırk beş yılın birikmiş tüm öcüyle Vuruyor Mehmetçiğim, imanının gücüyle Vardı bir hesabımız, soruyoruz yekvücut. Koskoca file karşı sanki ebabil gibi Moskof’un karşısında dedem Şeyh Şamil gibi Antep’i gazi yapan minicik Kamil gibi Vatan, bayrak, ezanı koruyoruz yekvücut Ormanları yaktılar, yürekler kavurdular Meydanı boş zannedip estiler, savurdular İmana gelmediler. Madem ki gavurdular Gavura vurur gibi vuruyoruz yekvücut Barış Pınarı dedik, için diye suyundan. Lakin nerde görülmüş, huylu geçsin huyundan. Gizli saklı kalmadı haçlar çıktı koyundan Dost kimmiş, düşman kimmiş görüyoruz yekvücut Gönlü huzurla dolsun bu pınardan içenin Cehennem yurdu olsun barıştan vaz geçenin Kendi akıllarınca Türk’e kefen biçenin Kafasına çoraplar örüyoruz yekvücut |