Sokaklarda İhtilal Sesleri..
I.
yaylasından yöresine yaslanan yıllar yaslıdır sözler gölgeye düşen bir akşam alacasıdır sonrası uzak şehirlere bakar yollar gözlerim gözlerinden dökülür kar düşer belki pencerene bir ney sesine ağlarsın öyleyse hiç konuşmadan öylece bu sessizlik bırak bende kalsın... ne bir yengi ne de bir yenilgi vardı yaşamda patikalara serpilen ay kadar çıplaktı her şey o an yüzünden bulutlar geçerdi sanki kentler yağardı üstüme insan örtüsü perdeler çekilir bir tenhalık üşürdü ellerinde ömürse / anı tutmaz bir yalnızlık ayna kaçağı kadar gizli... derken vurulmasaydı sokaklarda ihtilal sesleri... II. ölümün incittiği ayrılık değil ayrılık asıl kanatır ölümü bir ressamın düşlerindeki eskiz gibi renkler yasa bürünür en yalnızımız tozlu çekmecelerdir sararan günler gibi solan resimler kendime ait bir hikayem hiç olmadı ne var ne yoksa her şeyi sildiler... sonrası ihtilal seslerinde / duvarları da çekip gittiler... III. uzak limanlarda uzayan hasret kimler için rotası belli her gemi biraz yoksuldur hep aynı manzaraya ağlayan sahiller ve hicranı nasır tutmuş tayfa sevinci okunmamış şarkılar gibi söner dağılmış kandiller kalır bize haşa kadar gök gölgesi aşk müebbetten içeri... görüş günü ihtilal seslerinde göz teriyle yıkıyorlardı gömleklerini... IV. küfürsüz ve selamsız gitmek ve dokunmadan tek bir celseye rüsvanın da rezili bir geceye ilişmeden ve değmeden o sarhoş isyanlara ekipler henüz kimliğimi sormadan yani seni benden sorgulamadan olmaz bir sevdadır artık adımların varsın bir bana vursun karanlığın... çalılarla öpüşen bir yanımız vardı paçamızda köpekler dişleri emanet kısa bir yazdı yıllar eden tek bir söz çıkmıyordu hani seni sen eden öyle durgun dalardı öykümüz bu yüzden bütün dalgalara küsmüşüz... saklımda soluğunun buğusu kalacak belki ağladığım bir akşamda adın incinen bileklerinin sancısını kirpiklerine sunduğun o yürek yaşın ve ellerime sardığın o titreyen telaşın... az öncesi ihtilal seslerinde okşanırdı sevdanın nazlı sabrı... ve ihtilal sesleri çarpıyor kapımızı... gökyüzüne bir bak yüzünde sesin bir veda bile belki bize kalmaz sevdiğim... (...) Mert Metin |
oysa onlar sokakları mesken edinmişlerdi
gökyüzüne bakarak aşıyorlardı sevgi denizlerini....
güzel ötesi bir lisan tadı dimağımda şu an...