1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1463
Okunma
ucu yanık cümleler dizdim kandilin ucuna
şafak vaktini yetim bırakan güne inat
dudağımda yarım sigara dumanını tüttürür yalnızlığım
içine çek köhne berduşluğumu
serseri mayınım şimdi şiirin yalnızlığında
ya sen dayanabilir misin seni yok saydığım yıllara
pencereme yansır şehrin köhne yalnızlığı
baraka kalabalıklar barınır inadına
sekiz kat döşek serili gibidir hayat yalnızlığımda
ya sen dayanabilir misin
içimde taşırım serseri yalnızlığımı
ve sen kalırsın hep dışımda
çocuksu bir gülüştü çizdiğim hayaller
senden çaldığımı mı sandın düş fukarası
yağmur sonrası Gök kuşağıydı kara gözlü kızan gibi
tıpkı annemin gözleri gibi ağlamaklı
bulutlar çizdim gülen bir çocuk gibi
çocuklar çizdim bereket yağan bulut gibi
bu gün mavilerin küskün bakışları güleç
bak tıpkı sen gibi ey çocuk
gök bakışlı çocuklar gibi gülümsüyor hayat
mahzun utangaç bir tebessüm yayılıyor ömrüne
yüreğinde fırtınalar kopuyor
sessizliğinde umudun çığlığı fırtına
sıcak bir dilim ekmek gibi avuçlarını yakıyor hayat
karın tokluğuna yaşama savaşı veriyor umudun
kırgın bir yürek bıraktın hayallerine
öyle ki parmak uçlarım nasır tutmuş köy gibi
ve köy nasır tutmuş umudun gibi
sahi kaya dibindeki çiğdemler açar mı zemheride
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (3)