Vuruluyorum hazan şafaklarında
Vuruluyorum hazan şafaklarında
Gözlerim; Dalından düşen yaprak gibi inerken yere İçimde volkancasına kaynayan aşk ateşi Ve sen; Ne zaman anlayacaksın Bir serçenin gözyaşlarında Senin için öleceğimi Soluksuz ve dilsiz bir sevdanın sessizliğinde İnleyen hüzünler acıtır hasretin değdiği yeri Ben uzaktan baktım gökkuşağı renklerine Yağan yağmur sonrası Aşk damlacıkları yakarken gönlümü Ve yürüdüm kafdağının ardında ki sevdaya Bile bile lâdes olmak var iken serde Sürgün sevda masalı okunurken dillerde Boynu bükük güller terk ediyordu toprağı Öyle acı ki! Bir bilsen Varlığında yokluğunu yaşamak yârin Umudu şiir heybesinde saklıyorum satırlar arasında Bir buğday tanesinin sabrındaki bahar özlemi var içimde Zambaklar açarken uçsuz bucaksız kır çiçeği tarlalarında Kim bilir? Belki gülersin yüzüme Günebakanların güneşe pervane olduğu yerde... |
Öyle acı ki!
Bir bilsen
Varlığında yokluğunu yaşamak yârin
YÜREĞİNİZ SUSMASIN KALEMİNİZ DURMASIN SAYGILAR..