EKIM
Toprak uykuya dalmak üzereyken ekim zamanı
Tutkulu duygular kök salardı bahar aşkına Bir kaşık suda can verirken sevdalar Sarılırdı hasretine kanadı kırık hülyalar Ey ömrümü çalıp giden şu zalim yıllar Geri verebilir misiniz dizlerimdeki dermanı Yoksa akıp ummanlara mı döküldü su gibi ömür Belki de gözler artık toprağa aşina Bak benzi soldu koca çınarın dalındaki yaprakların Başıma dökülen gri renkten bulutlar Git gide beyazlara büründü kederin girdabında Ah ne hayaller eskidi iman kemiğinin gizinde Geceler yas tutardı karanlığın üstüne Omuzumu zeytin ağacına yaslardım dua niyetine Gözlerim kapalı, gönül ırmağına akarken sevgi damlacıkları Ekim vazgeçmiş toprakla yarenliğe Anlaşıldı, sonunuz Tanrıya kaldı, bir ayağımız çukurda. Ahmet Moran |